KARNE HEYECAN(LAR)I
Bugün malum 2019-20 eğitim öğretim yılının ilk yarısının son günüydü, yani karne günü. Hangi sosyal medya hesabımı açsam, hesaptaki hangi hikayeye baksam, karşıma bir öğretmen, önünde bir öğrenci ve öğrencinin elinde de karnesi gülümseyerek annelerine poz vermişler ve anneleri de büyük bir gururla sosyal medya hesaplarında bu mutlu günlerini paylaşmışlar.
Öğrencilik hayatımda karne heyecanını ve sevincini bir çok kez yaşadım. Hele ki bu büyük günün sonunda, karnenin yanında teşekkür, takdir ve onur belgesi almışsam (genelde öyle oluyordu) daha da mutlu oluyordum doğal olarak.
Şu an tam olarak ne belgesi deniyor bilmiyorum ama bizim zamanımızda onur belgesi, okuldaki sosyal faaliyetlere katılımlardan dolayı veriliyordu. Ben de halk oyunları, basketbol gibi etkinliklere hemen hemen her yıl katılmıştım. Dolayısıyla karne dosyamda bi hayli onur belgem vardır.
İlkokuldaki tüm karnelerim, öğretmenimin el yazısı ile yazılmıştı. Kendisi her zaman dolma kalem kullanırdı ve tüm karneleri özenle doldururdu. “Pekiyi" ağırlıklı kalım kartondan karnelerimi hala özenle muhafaza ederim. 4. Sınıfta ilk teşekkür belgemi babam çerçeveletmiş ve odanın duvarına aşmıştı. Herkese de gururla göstermişlerdi.
Ortaokuldaki hocamız da kendisi yazardı ama lisedeki karneler ve belgeler tamamen bilgisayar çıktısı ince kağıttandı.
Ortaokul ve lisede arkadaşlar ile karne notlarımızı tahmini olarak hesaplar, takdir mi teşekkür mü alacağımızı alacağımızı önceden bilirdik. Tabii arada sürprizler de olmuyor değildi. Karnede ne geleceğini bilsek de o günün heyecanı yine bambaşkaydı.
Öğretmen olduğum için çok şükür öğrencilerime karne hazırlama ve verme duygusunu da tattım bir çok kez. Karne hazırlama süreci haftalar öncesinden başlar. Okul öncesi öğretmeni olduğum için her öğrenciye tek tek gelişim raporu hazırlarım daha sonra gülen yüzlü karneleri doldururum, karne koymak için dosya hazırlar ve süslerim, son olarak da hediyelerimizi hazırlarım ve bunlar oldukça uzun zaman alır. Yorucu ama çok tatlı hazırlıklardır bunlar.
Karne vermenin de heyecanı farklı oluyor. Hele ki okulun son günüyse, sınıfta en baskın duygu hüzün oluyor. Tüm yıl saatlerini paylaştığın öğrencilerin ile ayrılmak ve bir çoğuyla belki bir daha hiç karşılaşamamak...
Bu yazıyı kaleme almamın asıl sebebi ise, bizim çocukluğumuzda kalan bir karne günü mutluluğu... Karnelerimiz alıp eve gelir, önce ailemize gösteririz, sonra da mahallede arkadaşlar ile buluşup karnemizi tüm komşulara gezdirirdik. Karnemizi görüp bizi tebrik eden komşu annelerin ellerini öperdik ve onlar da bize gönüllerinden ne koparsa üç beş kuruş harçlık verirlerdi.
Bu güzelliğin yerini şimdilerde, başta da belirttiğim gibi sosyal medya paylaşımları aldı. Komşu anneler de minik harçlıklar yerine, fotoğrafın altına yorum yaparak kutluyorlar çocukları. Yani bir değerimiz daha ne yazık ki kaybolmuş durumda. Kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimizi yaşatabilme umuduyla...