"Allah'ı kim sessize aldı baba ?"
"Sosyal medyadaki engelleme gibi bizi de istedikleri zaman engelleyebilirler mi ?" Bunlar 5 yaşındaki bir ufaklığın yazar Dr.Senai Demirci'ye sorduğu sorular.
Bilgisayar çağıyla birlikte çocukların artık "dijital çocuk" olarak anıldığı bir çağa geçiş yaptık.Onların dilinden anlamak zorlaştı bu çağın terimlerini öğrenmek biraz zor gelebilir.Böyle bir çağda aileler istemli ya da istemsiz konforlarından ödün vermemek isteğiyle çocuklarını televizyon , tablet ve telefonlarla yoğun bir teknolojiye maruz bırakıyor.
Psikolog Selçuk Tokaç'ın canlı yayınını dinlediğimde kliniğine gelen çocuk hastalarının yarısının otizm şüphesiyle getirildiğini söyledi.Yaptığı incelemeler sonucunda bu çocukların problemlerinin fazla ekrana maruz kaldıklarında duygusal benliklerinin gelişememesinden kaynaklı olduğunu saptamış.Bu tür çocuklarda fiziksel gelişim gözlense de duygusal gelişimin zayıf kalması sebebiyle öğrenme güçlükleri ve iletişim bozuklukları gözleniyor.Son zamanlarda dizilerde de konu edilmesi üzerine otizm hakkında yavaş yavaş bilgilenen ebeveynler de çocuklarının otizm olabileceğinden endişelenerek psikolog ziyaretlerinde bulunuyor.Bu problemdeki başlıca sebep bazı ailelerin çocuklarına vakit ayırmak istememesi.Ekranının duygudan yoksun , sanal oluşunu unutarak ellerine telefon tutuşturması , televizyonla sık vakit geçirmesine göz yummaları.
Aileler çocuklarının oyun ihtiyacını , temas kurma ve sevilme gibi ihtiyaçlarını yeterince karşılamadan evvel ders çalışmaya yönlendiriyor.Oysa biz akademik geçmişi mükemmel olan , mesleki açıdan azımsanamayacak başarılara ulaşmış bireylerin arasından da kıskançlık kontrolünü sağlayamadığı için eşini eve tıkan , canlılara şiddet uygulayan , ölümlere sebebiyet veren kişilerin çıkabildiğini görüyoruz.Bu tür örneklerden de çıkaracağımız üzere bilişsel zekânın yanında duygusal zekânın da gelişimini aksatmamak gerekiyor.Süperegonun gelişimi için bu duygusal doyum sağlanmalı.Aksi halde ilerleyen zamanlarda bu çocukların düşünce ve eylemleri duygudan yoksun gelişecek.Sonuçlarını ilerleyen dönemlerde göreceğimiz bu durum asosyal , duygusuz ve anlam arayışında kaybolmuş nesiller yetiştirecektir.Ailesi olarak onlar için en iyisini istemek yetmiyor.Çocuklarınızın karnını doyurmak yetmez , onların ruhlarını da doyurmalısınız.