Ahlâksızlık kelimesi içerisinde pek çok hakareti, kabalığı, psikolojik, fiziksel ya da cinsel saldırıyı, suçu, maddeyi veya da çeşitli kötülüğü ve iğrençliği barındırır. Ama biz onun içini doldurana dek sansürleme ihtiyacı duymayız. Yani ahlâksızlık kavramı bizim için o kadar içi boş bir kavramdır ki sansürlemeyiz bile. Hatta hakaret olarak da çok hafiftir. Ahlâksız dediğimiz kişi buna karşı hesap sorsa da ahlâksızlığın içeriğinden bahsettiğimizde saldırganlaşabilmektedir. Peki ya ahlâk dediğimizde de bu durum geçerliyse? O zaman ahlâklı dediklerimiz kötünün iyisi olmuş olmuyor mu? Ahlâk aslında altında kötü nitelik barındıran (gerçeği saptırma) bir ahlâksızlık olmuyor mu? Bahsettiğimiz ahlâk fazlasıyla düzmece bir kavrama dönüşmüyor mu dilimizde? Biz aslında olmayan bir ahlâk kavramını hayalimizde mi var sayıyoruz?