Bazen yolun ortasında dururum,
dönüp bakarken,
nereden başladığımı unuturum.
Adımlarım,
beni nereye götürüyor,
bilmiyorum.
Bir yön ararım,
ama her yön,
bir başka kaybolmuş iz bırakır.
Ve ben,
yönümü kaybettikçe,
içimde bir boşluk büyür.
Bir zamanlar bilip de şimdi unuttuğum,
o eski hüzünleri hatırladıkça,
bir pusula ararım,
belki de doğruyu bulacak.
Ama bazen,
doğruyu bulmak,
yanlış yolda kaybolmaktan daha zor olur.
İçimdeki sessizlik,
bana her adımda
bir şeyler anlatır,
ama dinlemem zorlaşır.
Karmaşanın içinde,
ne kadar huzuru arasam da,
her şey daha da karmaşıklaşır.
Ama bir şey vardır,
biliyorum ki,
kaybolmuş bir yönüm olsa da,
belki de kaybolmak,
gerçekten bulunmaya başlamaktır.
Her kaybolan an,
bana daha yakın bir yön gösterir,
ve belki de,
içimdeki kaybolmuş yolun,
gerçek bir yönü vardır.