Kim olduğumu bilmekle başladım zalim hayata,
Kimdi, alnıma nefesini değdiren sıra kadem oldu…
Rüzgâr yüzümden geçti,
O kişi sayesinde, zemheriydi soludum,
Eylüle döndü hayatımı,
Saçlarının dalgasında kayboldum.
Yıldırım çarptı bir anda yüreğime onu tanıdığım an,
Beynime doğru yürürken, aşk sarhoşluğu,
Yosun tutmuş ağaç gölgelerinde uyudum,
Aşk odu değmiş yarama, bastırınca kayboldum…
En derin korkum, yetersiz olmaktı,
Hayata, sana gözlerine yersiz olmak.
Karanlıkta söylenmiş tek kelime aşk,sevgi ve mum,
İçine sis karışmış,leylevi gecelerde kayboldum.
İstediklerimi vermedi zaman bana,
Kırbaç yedim çıkarken hayat basamaklarını,
Sonra sevdasına bağlanmış kördüğüm oldum,
Olumsuzluğa isyan dolu sözcükleri, savururken,
Benliğimi kaybettim kayboldum.
Ayaklarım yere basınca öğrendim yaşamayı,
Sevmeyi, umut etmeyi, nefreti, yaşayarak belledim,
Sevmeyi bildim ama sevilmeyi bilemedim.
Terk edildiğim gezdim liman liman içtim yudum yudum özlemi aradım durdum.
Deniz köpüğü değmiş, urganlarda kayboldum.
Sayısız kereler şiirler yazdim nafile,
İsmini dua yaptim yaptım düşmedi dilimden,
Son kez masum bakan gözlerinde takılı kalmıştım,
Bakışının derinliğine, daldığımda kayboldum.
Kâğıda acı yazdım, senden sonraları,
Kalemin dokunduğu yerler acıdı,
İncinmiş mısralarla, sevgiliye okudum,
Sultanım yazan kelimenin, nağmesinde kayboldum.
Şimdi bul beni, şafağımı elinde tutan zalim kadın,
Aşk kapında bekleyen, yıllanmış bir adamı.
Kül tutmuş yüreğine, kayıtsız aşk,sevgi oldum,
Bilki ben sana talip oldum,
Gülünce güller açan, gül teninde kayboldum zalim kadın.