KAYIP DUYGULAR 3
Zamanın birinde bir grup arkeolog, Afrika'daki bir kayıp şehri aramak için yollara düşmüşler. Yanlarında, onlara rehberlik etmek ve yüklerini taşımak için eşlik eden yerliler varmış.
Günlerce yürüyerek ormanlar, dağlar, nehirler geçmişler. Fakat bir gün gruba rehberlik eden yerliler birden bire durmuş. Kazı alanına bir an önce ulaşmak isteyen arkeologlar buna bir anlam verememişler ve çevirmene niçin durduklarını sormalarını istemişler.
Yerlilerden şu cevabı almışlar: “ O kadar hızlı gidiyoruz ki, ruhlarımız geride kalıyor!”
Hazzı bir an önce yaşamak uğruna hızla koşuşturan insanlar haline geldik. Günümüz dünyası bizi öyle robotlaştırdı, öyle kalıpların içine soktu ki ‘başımı kaşıyacak vaktim yok’ cümlesini sık sık kullanır olduk.
Saatlerce, hipnotize olmuş şekilde saçma sapan dizileri izleyecek, boş boş sosyal medyada dolaşacak vaktimiz var ama birkaç sayfa kitap okumaya, faydalı sohbetlere, konferanslara katılmaya, insanlara iyilik yapmaya hiç vaktimiz yok!
Kitap demişken dokunma, koklama duygularımızda da kayıplar meydana geldi. Son zamanların modalarından ‘internet gazeteciliği, internet kitapçılığı, dergiciliği’ çok revaçta. İnsanlar gazetenin kendisini almak yerine, internet sitelerini açıp anında haber alıyorlar. Kitapları ya internetten ısmarlayıp ayağımıza getirtiyoruz ya da uygulamalar indirip ‘e-kitap’ olarak okuyoruz.
E-kitap olayına hiçbir zaman ısınamadım. Çünkü ilk önce ben okuyacağım bir kitabı elimle dokunarak hissetmeli, sonra o sayfaları çevirdikçe ortaya çıkan müthiş kokuyu içime çekmeliyim, o duyguları hissetmeliyim.
Öğrencilik yıllarımda, kitapçıya gidip rafların arasında dolaşmayı çok severdim. Sık olmasa da ara ara giderim fakat çoğu zaman internetten sipariş ile kitaplarımı alıyorum. Kıyafetlerimizi bile internetten almaya başladık.
Mektup, ilk yazımda da belirttiğim gibi tarihe karıştı. Onun yerini e-postalar, kısa mesajlar aldı. Ailemizin eski fotoğraflarına baktığımda arkalarında mutlaka kartpostal gibi yazılmış notlar, tarihler görürüm. Çünkü mektupların içine, bir nebze de olsa özlemler giderilsin diye fotoğraf ta koyulurmuş.
Şimdi ise bu güzelliklerin yerini kopyala yapıştır Cuma, bayram mesajları; whatsapp’tan anlık çekilip gönderilen fotoğraflar aldı. Hız ve haz çağındayız ya! her şey hızlı gerçekleşiyor, anında mutluluk ve heyecan duyguları tüketiliyor, sonra da ‘canımız sıkılıyor’ derken psikolojik problemeler baş gösteriyor.
Ben de bu satırları ‘teknolojinin nimetlerinden yararlanarak' akıllı telefonumla Word uygulaması üzerinden yazıyorum, ardından blog sitemde ve sosyal medya hesaplarımda paylaşıyorum. Çünkü artık zamanın getirisi olarak insanlara bu şekilde ulaşılıyor...