Son verilen yaşamlar, Karanlık hayatlar , yıkılan umutlar, buz tutan göz yaşları ve daha niceleri...
Hayatınızda ne kadarına sahip oldunuz ? Bütün bunların yada en azından birine sahip oldunuz değil mi?
O bunların hepsine sahip olmuştu . En kötüsüde bunların hepsini kendisi yapmıştı , yaptırmışlardı yada o hep öyle zannetmişti?
Bunu kim bilebilirdi ki ?
O , son verildiği yaşamından geriye sadece bir rengi dahil etti .
Siyah .
Önceleri adını bile bilmediği ,duymadığı o acımasız duyguyla aynı tarife uyan tekrenk.
Çünkü hayat ona başka seçenek sunmamıştı .
Duyduklarını aklına kazıyarak ona verilen kaderi değiştirdi yada değiştirdiğini zannetti.
Ne kadar korumaya çalışırsan o kadar inciteceksin, Ne kadar sahip olmak istersen o kadar kaybedeceksin,
Eğer bir şey kazanmak istiyorsan , bir şeyden vazgeçmelisin . Ancak o zaman hedefine ulaşabilirsin .
Sen kazanmak için kaybetmelisin .
O da öyle yaptı . Bu hayatta kaybettiği sandığı her şeyden galip olarak ayrıldı . Nefessiz kaldığı her bir toprak altında da daha da acımasızlaştı . Kör noktalarını kimse bilmedi , blemedi . Şimdi sır gibi saklanan geçmişi kendisinin bile umadığı bir içimde ortaya çıkacaktı . Lakin bu sefer oyunu kuran başkasıydı . O bu oyunun piyonu olmuştu .