Şu anda gerçekten de o resmi hatırladıkça gözlerime yaş dolan bir olayı anlatacağım;
Bu gün güzel bir gün gibi başlamıştı. Annemle birlikte yeni okulumun kaydı için resim çektirmeye gitmek için yola koyulduk. Çıkmadan önce annem dönüşte bizim ilerdeki kedilere vermek için yanına bir torba kuru mama aldı. Yola çıktık. Yolun başlarında bir kedi ile karşılaştık annem ona yemek verince birden daldı yemeğe. O kadar açtı ki! Sonra bir başka kedi daha gördük ona da verdik. Öbür kedi o kadar açtı ki, öbür kediyi kovup onunkini de mi yesem diye arada bir oraya doğru gitti ama ben durdurup kendi yemeğini yedirttim. Neyse biz böyle tüm yemeği harcadık. Annem bizim ordaki pet shoptan alırız eğer migrosta da indirim devam ediyosa ordan da yaş alırız da onları veririz dedi.
Resmi çektirdik. Geri dönerken pet shopa uğradık. Annem köpeğimiz Püskül'e kemik almak istedi ve kasiyer kıza sordu kemik yok mu diye. Kasiyer kız dedi ki; Artık kemik satımı pahalı oldu. Üretimden kaldırıldı. Yakında Ülker ucuzunu piyasaya çıkaracakmış. dedi. Sonra migrosa doğru gittik. İndirim devam ediyordu. Ondan sonra biz doldurduk Püskül için bissürü ödülleri falan. Kediler içinde büyük boy mama ve 3 tane yaş mama aldık. Sonra çıktık. Tam çıktık ki bir tane sarı bir kedi incecik ve çok kirli. Zavallım kafası eğik yatıyor. Dedim ki hemen kediye mama verelim yazık ölü gibi. Annem de hemen kenara kuru mama döktü. Kedi dönüp saldırdı yemeğe. Annem yaş mamalardan birini alıp ona verdi. Kedi çok açtı hemen yedi. Neyse. Asıl acı bölüme geliyoruz ve ben tüm gün bu anıyı hafızamdan atamayacağım.
Eve doğru dönerken birden bire o ilk yemek verdiğimiz kedinin olduğu yerde yolun kenarında ezilmiş ve kenara atılmış bir kedi cesedi ile karşılaştık Annem hemen dönüp bakma dedi ama ben çoktan o cesedi gördüm. İnanın o ağzından çıkan kırmızı kan aklımdan çıkmıyor. Biz ilerledik ve hemen karşıya geçtik. Tüm yol boyu ağladım. Anneme o kedi beslediğimiz kedi miydi dedim ve annem büyük ihtimalle dedi. Halen ağlıyorum. Hayatımda bu ikinci ezilmiş kedi gördüğümdü. Ama ilki çok küçükken olduğu için net hatırlamıyorum. Ve o kedi benim canımın içi Issırığın kardeşiydi. O da fare zehrinden ben okuldayken öldü. Ben bu hayatta çok kedi kaybettim. Neyse...
Yavru kedilere de yemeklerini verdik. Eve döndüğümde daha fazla ağladım. Annem terziye gitmek için yine çıkmıştı. Ve o an söz verdim kendime. O kedinin adını Umut koydum ve Tanrı Apollon'a tüm kayıplarımı güneş sıcaklığı ile ısıtması için yalvardım. Ve onlar için her 24 Nisan bahçeye bir çiçek ekeceğime söz verdim. Ayrıca o çarpan arabalı öküze de binbir beddua ettim. Bu yazıyı yazıp yazmama arasında çok kaldım ve şu anda yazdım. Sadece... Sadece bilinsin istedim.