'Kelebeklerin dansı bahar bitene dek.'demiştin.
Sen bir kelebektin. Dans etmeyi severdin.
Ben ise matemini yüzünde taşıyan bir turna.
Hissedersem kanat çırpışının duruşunu,
Bir gün, 'Susarım.' demiştim.
Örseledim öfkeleri, dizginledim korkuları,
Koparıp da aşkın dilini, nihayet sustum.
Elalemin nazarından sakınırcasına,
Aynalarda parıldayan,
Kefen beyazı bir tebessüm örttüm yüzüme.
Gülleri kıskandıran gülümseyişim,
Omuzlarıma dökülen saçlarımla ahenk içinde...
Rüzgar fısıldarken kuşların göçüşünü,
Yüreğimin laleleri boyun büker.
Düğümlenir boğazımda ahlar.
Nefesim derinleşir,
'Eyvallah!' der gibi eğilir başım.
Giden gider, kalan kalmayı mı seçer?
Bahar bitti mi?
Çiçekler soldu mu?
Kelebeklerin kanadı yoruldu mu?
Göç mevsimi geldi!
Git!
Ama her gidiş, vuslata gebe bilesin.
Ey yüreğime yara, yüzüme matem olan!
Sakın! Gözlerimdeki buğuya aldırma!
Her yağmur sonrası güneş belirir ufukta.
Elbet dağılır bulutlar.
Ve yerini ebemkuşağına bırakır yürekteki kırıklar.
Turnalar da bahara kavuşur bir gün!..
'Kelebeklerin dansı bahar bitene dek.' demiştin.
Sen bir kelebektin. Dans etmeyi severdin.
Ben ise matemini yüzünde taşıyan bir turna...