Güzeldi aslında. Güzeldim. Fazlasıyla güzeldin. Çok iyiydik belki de hayatımızın ilklerini yaşadık. Fakat gün geldi ayrıldık. Sen başkasının kollarına doğru koşarken ben sensizligin kollarına doğru koştum. İşte o zaman anladım ne kadar da farklı olduğumuzu. Ben sensizligin kollarında acı çekip ağlarken sen onun kollarında sahte mutluluğunu hatta aşk dediğin oyunun huzurunu çıkarıyordun. Farklıydık. Ve farklı olmaya devam ediyorduk. Ben sana ihanet etmekten korkarken sen bize ihanet ettin. Hayallerimizi bir başkasıyla yaşamayı tercih ettin. Belki de aynı kişiden sıkıldın. Yada ağır gelmişti sevgim sana. Şimdi nereye gitsem bize çıkıyor yollar sensizligim ve bana. Arasamda eskiyi dönemiyorum geri. Senden kaçmaya çalışırken aşkımızın dolusuna tutuldum yeniden. Yada aşkımın mı demeliydim? Aynada kendime baktıkça sen geliyorsun aklıma. Sen her gece başımı yastığa koyduğum da uyuyamama sebebimsin. Gecelerin gündüze varamama sebebisin. Sen benim ölmek için dua sebebimsin. Şimdi senin beni terk ettiğin yerden; kalbimden, bende kendimi terk ediyorum. Sana gitme diyememistim o gün. Sen vazgeçmiştin bizden. Korkak gibi kaçmıştın. Korkak birisine "Gitme, ne olur kal." desem ne fark edecekti sanki korkak her zaman için korkaktı ve elbet bir gün çekip gidecekti. Dememiştim doğrusu diyememistim. Gittiğin yoldan geri döner misin bilmem ama ben bize bir daha dönemem. Bilirsin nasılda çok sevmiştim seni. Ama ben bir korkakla yaşayamam sensizligin kollarında her gece ağlamayı tercih ederim seni emin ol senden daha iyi korur beni. Oysa ilk başta dediğim gibi güzeldik. Hâlâ güzel olmayı isterim senle. O günler için bile teşekkür ederim sana. O güzel gülüşünü benden saklamadigin için. Ellerimiz birken gonullerimiz mutluydu. Ufak çapta yalanlar söylerdik birbirimize pembe yalanlardi onlar bile güzeldi. Yağmurun altında sırıklam olduğumuz gün öyle bir bakmıştın gibi düşününce bile hâlâ o bakışını icimde yaşıyorum. Sanki o bakışınla tekrar yaşama tutunmustum. Ve hâlâ o bakışınla tekrardan yaşamaya devam ediyorum