Bazen,
kendimden kaçıyorum.
Sanki içimde bir yabancı var,
konuşuyor, sorular soruyor,
ama cevapları hiç duymak istemiyorum.
Bazen de,
kendime yaklaşıyorum.
Aynada gördüğüm gözlerin içine bakıp
orada neyi sakladığımı anlamaya çalışıyorum.
Ama her baktığımda,
bir parçam daha eksiliyor.
İçimde iki ses var,
biri “Git” diyor,
biri “Kal.”
Biri geçmişe sürüklüyor,
diğeri geleceğe.
Ve ben,
bu iki sesin arasında sıkışıp
nerede durmam gerektiğini bilemiyorum.
Savaşlar hep dışarıda sanıyoruz,
oysa en büyük savaş
insanın kendi içinde verdiği.
Kendi düşünceleriyle,
kendi korkularıyla,
kendi sessizliğiyle…
Ve belki de insan,
kendi içindeki o savaşı bitirdiğinde,
gerçekten özgür olabilir.