Kendinde olan yoksunlukları onun üzerinden çıkarmaya çalışırken duyumsayamadığı noktalara takılı kaldı. Aralanan pencereye bakakaldı, o anda gözleri aydınlandı yalnızlığıyla kucaklaştı. Bunalımlarını, korkularını, öfke problemlerini, kırgınlıklarını bocalayamazdı bir anda onun üstüne. Yüklenemezdi istediği gibi huysuzca. Tabi bekleyemezdi de bırakabilmek için yaşadıklarını. Tüketemezdi kendini tükettiklerini tüketemeden....
Ömer Faruk Kuştoğan