Aras.., Aras. Senn.. Kimsin?
Kimsin sen Gece?
Aşk bir insana bu kadar uzakken, nasıl yakınlaşabilir ki?
Peki söyle bana. Aşk olmadan bir hikaye nasıl mutlu sonla bitebilir?
Ama aşk insana kaybettirmez mi? Çünkü ben hep kaybettim.
Kaybetmek çok zor geliyorsa birşeyi, o zaman başta almayacaksın. Sonuçta senin olmayan birşeyi kaybedemezsin ki.
O zaman biz hiç olmamalıyız. Peki ama, kalbim beni neden dinlemiyor?
Kalbim neden bu kadar toz kapladı? Tozlanması bir yana tek bir toz zerreciği dahi düşmemişti.
Akrep yelkovanı tutmuş, bir kamlumbağa misali onu yavaşlatmıştı. Gözleriyle birbirleri arasında köprü kurdukları bu zamanda, zaman boyut köprüsüne geçiş yapmıştı. Boyut köprüsünde zaman akmazdı. Saat kavramı yoktu. Kumlar saat için değil, kumsalda oyun oynamak için kullanılırdı. Bu oyunun adı ise ölüm alfabesiydi...
You are my destiny geudaen
(Sen benim kaderimsin.)
Sevgi bir insanın kalbine kök salmak ise, benim kalbimdeki ağacın kökü sana mı ait Gece?
Birinin "ilk'i" olma düşüncesi bile kalbimin sancısını artırırken, ilkin olursam kalbim buna dayanabilir mi?
Gözlerim seni arasa bile, kalbim sıkışssa bile bunun aşk olduğuna inanmadım. Ama şimdi ben, ilk defa birini mutlu etmek istiyorum. Biliyor musun Gece? Kalbim senle dolu.
Evet korkuyorum; eğer benim olursan seni kaybetmekten. Bu yüzden... İşte bu sebepten... Biz olamayız. Üzgünüm Aras.