Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
KIRGINIM Ay ışığında sisli bulutların verdiği hüzün mîsâli - Sözümoki
26 Mayıs 2024, Pazar 21:11 · 47 Okunma

KIRGINIM

Ay ışığında sisli bulutların verdiği hüzün mîsâli,
Bi çâreyim güpegündüz.
Evim yok benim.
Gurbet kuşuyum gece gündüz.

Sere serpe serilmiş bir nar gibiyim günlerden.
Dökülmüş yaprak mîsâli daldan dânelerim.
Sessiz çağlayan ırmağım geceden,
Geceler saklar beni içimdeki meltemden.

Sâhi ne olmuştu o gülüşlerime,
Sâhi ne değişmişti geçen günler gelen günlerde.
Sâhi ne kalmıştı geçmişten,
Giden gitmişti içimden.

Kırgınım.
Yollara, uzaklara, kavuşulamayan diyarlara.
En çok da anlamayan, anlayamayan mahluklara.
Ayrılıklara...
Anlatılamayan her şeye...
Kırgınım...
Bi çâreyim...
Sefîlim...
Bir o kadar da mahsundur içim.

Kanatlarım bağlanmış simsiyah bir ipten.
İpler yarışır olmuş geçmişten.
Bir dala konmuşum,
Dalımı kesmişler.
Bir yaprak bulmuşum sığınacak,
Yaprağımı sürgün etmişler.
Bir yuva bulmuşum,
Yuvamı ateşe vermişler.
Ne yaptıysam hepsini elimde hebâ etmişler,
Geriye kalan gözyaşlarını bana revâ görmüşler...

Gözlerim göremez oldu içimdeki vuslatta.
Ah bu ne acıdır özlem diyarında.
Ayrılıklar bu kadar elem verir mi Mürşîdem!
Ayrılıklar bu kadar yük yükler mi?

Ta çocukken üşümüştü ellerim,
Ta çocukken vurulmuştu bu gözlerim.
Parmak uçlarımdaki sızlayan karıncalar çocukluğumdaydı.
Parmak uçlarımdaki sızlayan karıncalar, kış baharından kalan bir rüzgardı.

O rüzgar geri geldi sanki Mürşîdem!
Sanki hiç gitmemiş gibi.
Öyle anılar var ki şu içimde,
Hepsi kış fırtınasında kalan tozlu karlar gibi.

Bir ah çeksem içimden,
Başka hatıralara gidecek.
Suskun kepenkler çeksem gölgesine,
Bu sefer de anda kalan hatıramı üşütecek.

Unutulmuyor Mürşîdem!
Belki de her acının bir açısından tekrarlanıyor söylemler.
Söylemler bile kırgın.
Küsmüşler geçen zamana ve ikrar etmezler.

Söylesene Mürşîdem!
Unutmak büyük bir mükâfattır.
Söylesene Mürşîdem!
Unutulan şey nasıl hatırlanır?
Ya da unutulmayan gerçekler vardır...

Gerçekler can yakıyor Mürşîdem!
Canımdan canıma akıyor.
Saklıyorum günlerin tozlu raflarında,
Sanki can çekmek için sıralıyorum dizeleri.
Ve öyle akıtıyorum ırmakta.

Günlerin sabah melteminde uçuşan toz taneleri gibiyim.
Uçuyorum zamanda.
Eriyorum güpe gündüz uçtuğum diyarda.
Zerremden her bir tanesini gittiğim yerlere bırakıyorum.
Her gittiğim yerde ben olmadığımı hissediyorum ve öylece kalakalıyorum.
Hûşû içinde kalabilmek ne mümkün,
Merkep seslerini işitiyorum.

Kırgınım Mürşîdem!
Özlem duyduğum her şeye kırgınım.
Bâzı zamanlarda yanardağ içinde patlayacak olan volkanım.
İçim yangın, derdim benden de aşkın.

Kendimi kendimle yetecek gücü nasıl bulayım?
Bulsam bu diyarda kalır mıyım?
Söyle Mürşîdem!
Nerede kalayım?
Geçen kelîmelerin hepsi lûzumsuz, hepsi iğreti.
Kırgınım diyorum günlere.
Â'mâ ile hebâ olmuş sümbüllere.
İçimdeki renkleri göremeyen hayallere...
Kırgınım diyorum Mürşîdem!
Kırgınım...
Bu diyâra göç etmiş bedenime.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Meslektaşlarına bir nasihatte bulunacak olsan bu ne olurdu ve mesleğin?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.