Bir zamanlar,
her şey tamdı,
her şey yerli yerindeydi.
Ama zaman,
gözlerimin önünde kırdı her şeyi,
bütün o umutlar,
bütün o hayaller,
sanki bir aynanın parçası gibi
bölündü, kayboldu.
Bir parça gülüş,
bir parça gözyaşı kaldı geriye,
ama ne kadar tutunmaya çalışsam da,
hiçbir şey eski hâline dönmedi.
Kırık bir aynada
yansıyan sadece
kaybolmuş bir benlik.
Ve şimdi,
her şeyin boşluğunda,
kırık parçaların arasından
yine de yeniden bir bütün arıyorum,
ama bulamıyorum.
Çünkü
kırık her şeyin içinde
yeni bir parça,
yeniden inşa edilemiyor.