Bir zaman,
gözlerim seni bulduğunda,
her şey anlamlıydı.
Bir umut vardı,
günler hiç bitmeyecek gibi
yavaşça uzanıyordu.
Ama o umut,
bir sabah sessizce kayboldu,
ve geriye sadece
buruşmuş bir zaman kaldı.
Yalnızlık,
gözlerimde büyüyen bir gölge gibi
her adımda daha da derinleşti.
Bir zaman,
gülüşlerimizdi sesimiz,
şimdi ise sadece
bir yankı kaldı,
duvarlarda kaybolan bir hatıra.
Ve sonra,
her geçen an,
bir kayıp daha bıraktı geriye.
Bir ses kayboldu,
bir el bıraktı,
ama hala içimde
gözlerimde bir şey bekliyor.
Belki de,
her kayıp,
bir başka varlık için yer açıyordur.
Bazen,
bir anı içinde kaybolurken,
belki de umut en karanlıkta doğar.
Çünkü belki de,
zamanın içindeki her kırıklık,
bir sonraki dönemin başlangıcıdır.