Bir rüzgarın ardında kaybolan ses,
düşlerim gibi, kırık ve dağılmış.
Her adım, sanki bir hatanın yankısı,
her iz, beni geçmişe geri götürüyor.
Sonsuz bir yalnızlık var içimde,
yıldızsız geceyi hatırlatan.
Gözlerimde kırık düşler,
her biri başka bir masalın bekleyişi.
Ama hiçbir masal tamamlanmıyor,
her son, yarım kalıyor.
Bir zamanlar seninle kurduğum hayaller,
şimdi yalnızca solgun bir hatıra,
gönlümde kırık dökük bir dünya.
Ve her adım, her nefes,
sanki o kaybolan zamanı arayan bir çığlık.
Bir daha ne kadar dayanabilirim,
bu yalnızlıkla, bu eksiklikle?
Her şeyin içinde bir boşluk var,
doldurulması imkansız bir boşluk.
Ama belki de bu boşluk,
bizi birbirimize yakınlaştıran tek şeydir.
Belki de eksik olan biziz,
geriye kalan her şeyin içinde.