Kırıldı kalemim, bir bahar akşamı.
Sordular, son isteğimi,
“ALLAH” dedim,
Geçirdiler, yağlı urganı, boynuma.
Kırıldı kalemim, bir bahar akşamı.
Baktım gözlerine, vatan fışkıran dağların,
Dilime düştü, bir gurbet türküsü,
Uçurdum gönlümü, umut dolu sılaya.
Boynumda yağlı urgan, “ALLAH” dedim.
Uçarak vardım HAK yurduna.
Kırıldı kalemim, bir bahar akşamı.
Adımı sordular, ölüm kokan, gülüşleriyle.
Adnan, Hasan, Deniz, Mehmet dedim,
Üşüştüler başıma, sıradan dağlar gibi.
Adımı sordular, sırtları bükülmüş yamyamlar,
“VATAN” dedim, güldü gökler.
Kırıldı yazım, bir bahar akşamı.
Sevdam, özlemim, gülüm kırıldı.
Kırdılar 5000 yıllık tarihi dilimden.
Üç beş soysuz elinden,
Söndürülen umutlarım ile, kırdılar,
Kırdılar kalemimi.
Kırıldı kalemim, bir bahar akşamı.
Gönlümde “DİN” ve “VATAN”.
“Vatan sağ olsun.” dedi,
Uğruna kalemimi kırdığım “DAVAM”.
Tarihe atıldım, yağlı bir urgan ile sılada.
Yazar: Selçuk Dikici