Kimse bilmez,
gülüşünün ardında kaç fırtına sustuğunu,
kaç gece, sessizce çöktüğünü dizlerinin üzerine.
Kimse fark etmez,
dokunduğunda dağılan
o ince camdan duvarlarını.
Kırılganlık bir yük gibi taşınır bazen,
gizlenir gözlerin en derin yerinde.
Bir bakışta anlatamazsın,
bir kelimeyle çözemezsin.
Çünkü bazı yaralar,
sesini yitirmiş çığlıklar gibidir.
Ama unutma,
cam bile en sert darbede keskinleşir.
Ve insan,
kırıldıkça yeniden şekillenir.
Her düşüş,
biraz daha öğretir ayağa kalkmayı,
her yara,
biraz daha güçlendirir seni.
O yüzden,
kırılmaktan korkma.
Çünkü bazen,
en güzel ışık,
çatlaklardan sızar içeri.