Kırmızı 7'nin Anısı

Senin köşeye sinip minik bir şekilde oturman dikkatimi çekmişti. Herkes birbirine laf atıp salça muhabbeti yaparken sen sadece gülüyordun. Ne sen kimseye laf atıyordun ne de kimse sana. Hava eksi bilmem kaç derecede dışarıdan gelmiştik. Kafam hafif çakırken fark ettim kehribar rengi gözlerini. Herkese ne kadara renksiz geliyorsa benim dünyamı o kadar aydınlatacaktı o gözler. Ve kalkıp izin istedin üslubunca. "Kitap okuyacağım" dedin.İlk kez oradan tutuldum sana. Sen gidip sayfalara karıştıkça benimde hayallerim sana karışıyordu. Aklıma nasıl takıldıysan kör düğüm olmuştum. O an başlamıştı kelimelerim sana yazılmaya. Kırmızı yediyi hala çok severim. Bir keresinde okey oynarken en sevdiğim rakamı sormuştun. Yedi benim uğurlu rakamımdı. Seninde öyleymiş. Ne çok mutlu etmişti seni. En sevdiğim rengi sorunca ben kırmızı demiştim sen ise buz mavisi. O masadan senin için kırmızı yedi çalmıştım. Ve ilk kez suratım o kadar kızarmıştı. Ve sana yazdığım ilk şarkımdı "kırmızı yedi". Seninle konuşmak için her gece hiç hoşlanmadığım insanların yanında zaman geçiriyordum. Ve sen hep merak ettiğin konular olunca gözlerini dikerdin bana. Sağ elini yanağına yaslar öylece dinlerdin. Ben bana baktığını görünce iyice heyecanlanırdım ve kelimelerim birbirlerine çelme takarlardı. Ne çok gülerdin! Yaşadıklarını anlattığında ben senden daha çok üzülürdüm. En çokta hissizliğine. Çocukluğun ameliyat ile alınmış gibiydi. Onu bulmak için ne çok hediye almıştım sana. En çok sanırım matruşka kutuları sevmiştin. İçinden sürekli bir yavrusunun çıkması senin merhametine dokunuyor ve sinirlerini bozuyordu. Ve yine gülerdi gözlerin. Kaplumbağalardan hiç haz etmezdin. Biz uzun yürüyüşlerde muhabbet ederken hep yolun kenarında belirirdi kaplumbağalardan bir tanesi. Sen bir kötü olurdun derisi buruş buruş diye, ben ise katıla katıla gülerdim. Sen yemeğini hep tuzlu yerdin, bense kızardım sana çok tuzlu yiyorsun diye. Tuz bulamayınca yüzünü buruştururdun. Kızar söylenirdim ama senin için cebimde tuz da taşırdım. Bunu görünce daha sıcak bakardı gözlerin. Yemekle uğraşmaya bayılırdın. Her seferinde hamarat olduğunu ispatlamaya çalışırdın. İspatladın da. Senden sonra kimsenin yemeğine tuz katıp yemedim ben. Senden sonra kimse ile uzun yürüyüşlere de çıkmadım. Senden sonra hiç sevmedim de!