Duygu ve düşünce etkisi insan kişiliğine yansıdığı vakit karakterin yapısının şekline göre tezahür eder. Mesela mülayim bir karakter ile sert bir karakterin kızdıkları zaman ki halleri gibi. Kimi kızdığı vakit suskunluk ile tepki verirken bir diyeri bedensel müdahaleye kadar varacak tepkiler verebilir. Düşünce bozukluğu yaşayan kişilerin karakterleri düşünceleri gibi bozukluklar gösterir. Örneğin birbirine zıt iki farklı görüşü savunan kimse gibi. Günümüzde siyasi faktörlerde bunu rahatlıkla göre biliriz.
İnsan kişiliği ve karakteristik özellikleri belli bir yaş evresinde kazanılır.Bu evreler aklın idrak bilincinin başlamasıyla insanın davranışlarında gözükmeye başlar.Karakteristik özellikler tamamen toplumsal ilişkiler ile şekillenir.yargı kanunlarını kullanmayı başaran kişiler o evrelerini gözlemleyerek gecirirler.Bunların sonucunda birikimlerinden doğrular, yanlışlar ve eksikler şeklinde veriler elde ederler.Bu veriler kişinin o süreçte yaşadığı, gördüğü, tecrübe ettiği bir takım hadiseler ile meydana gelmiş olur.Buda kanunsal anlamda kişiyi iç muhasebe sahibi kılar.Bunun akabinde kişi kişiliğinin son evresi olan muhakeme bölümüne geçer burda akıl ve vicdan arasında ya tercih yapar yada mutedil olur.