Geçen gün bir davet yemeğine katıldım.insanoğlunun olmazsa olmazı. Elbette bir değerlendirmeye tabi tutuldu organizasyon.
Herkes birşeyler anlatıyor ve hep olumsuzluk üzerine cümleler sıralanıyordu.
Dinleyici konumunda söylenenleri anlamaya çalışırken öte yandan kendi iç sesimi de dinlemeye koyuldum.
Eh tamam dedim
"uc tunc tas has hosaf" anladım dedi içimden biri
Bir de oradakilere sorsana
"Siz bizim Çekoslavakyalılaştırdıklarımızdan mısınız yoksa Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?"
Falan filan. Pardon dedim hiçbir şey anlamadım valla. ?
Eh işte dedi.. anlamadığını anlamışsın ya. ?
Şikayet ettiğin ne varsa bu tekerlemeler kadar anlamsız. Anlattığın kişi de seni böyle anlamıyor aslında. Anlayacağın vakit israfından başka birşey değil ?bu şikayetlenmeler.
Hacı Muhyiddin'i hatırla.Musluğun bozulmasıyla ilahi kudreti bulması arasındaki denklemin huşusuyla.
İşte durum bundan ibaret...
Nefsi anlatımları ruhum anlayamadı hayretler yurdunda gezdi dolaştı.
Dedim bir de ben değerlendireyim.. Hazreti Pir'in
"ben kusur gören gözümü kör ettim" tekniğiyle organizasyonu incelemeyi denedim.
Kusurlu gözümü kör ettiğimde karanlığın tiz noktasında apaydınlık bir görüşle baktım, harikulade bir yemekmiş meğerse.
Demem o ki..
bize düşen güzeli bulmak, güzel bakmak,hikmetinden sual etmek değil hikmetinden yararlanmak olmalı.
Bu gibi durumlarda hepce efendimizin kokuşmuş leş gibi bir köpekte "inci gibi" güzel dişlerini görmeleri aklıma gelir.
Baktığımız şey o kişi, o olay değil kendi kalbimiz.
Güzeli bulmakla vazifeliyiz, güzelim((:
Güzeli bulana dek bu vazifemiz devam edecek.
Şikayet ettiğimiz ne varsa bir de kendi küsüratımızı, kusurlu bakışımızı karartarak hikmetine vakıf olmaya çalışalım yaşananların.
Allah abes hiçbir şey yaratmamış. Abes olan bir şey varsa o da olaylara bakışımız.
Güzelim ((:güzelsin..
Güzel düşündükçe daha daha güzelleşeceksin?
Temennim o ki.. Kalbimize GÜN AYSIN vaktin en karanlık noktasında. Az sonra aydınlanacak gün..
Anlıyorsun, karartının zirvesini yaşıyoruz şu anda.
Biliyorsun, ömrümüz sabrı seçene dek bir siyah bir beyaz akış sürüp gidecek.
..VE ömrümüz güzeli aramakla bulmak arasında
Ha buldum ha bulacağım telaşında hızla geçecek.
Sözsüz, sazsız ılık bir haziran akşamında
Seçmeleri oynuyoruz, gö rü yor sun.
Pınar Önalan