Hep korktunuz benden. Dilimden,şiddetimden,kavgalarımdan. Korktuğunuz için de saldırdınız bana. Kiminize göre çingene,kiminize göre iflah olmaz bir çatlak,kiminize göre dik kafalı. Kiminiz de sürekli enerjime gıpta ettiniz. Oysa hep gücümün dibini gösterirdim size,sonra tükenirdim. Göremediniz bir türlü gerçek beni. Acizliğimi,korkularımı,hayattan kaçışlarımı ve en önemlisi mutlu'yu oynayışlarımı. Siz pat pat beni yargılarken,benim olabilecek en uygun dille dahi hatalarınızı söylememe tahammül edemediniz. Ben koca bir yalandan ibaretim,anlamadınız. Korktuğum için bağırıyor,kendimi bulabilme ümidiyle başımı yukarılara dikiyordum.
Ve gün geldi dayanamadım daha fazla. Ağladım,ağladım,ağladım... Ve bu sefer bana gerçekten aciz dediniz. Eski seni istiyoruz. Güçlü halini,geri gel dediniz. Oysa beni harcarken,hepiniz kendinizden çok emindiniz. Şimdi,beni sevdiğinizi söylüyorsunuz. Arkamda olduğunuzu. Beni koruyacağınızı. İstemiyorum sevmeyin beni,korumayın,arkamda durmayın. Beni korunmaya muhtaç bırakıp,sonra da kahramanı oynamayın. Size elimden tutun dediğimde nasıl arkanızı döndüyseniz. Şimdi de öyle dönün ve gidin. Ben,hepinizden nefret ediyorum,lütfen siz de benden edin. Zira sevginiz,yeterince hırpaladı beni.