Beni Anlamayışına - Nurullah Genç
Sana bir uygarlığı getirdim; anlamadın.
Yavuz kahramanları, şiirin burçlarını;
Ayak ucuna koydum gecenin saçlarını.
Urganmış boynumda taşıdığın gerdanlık,
Sana hükümdarlığı getirdim; anlamadın.
Sevda suya karışır, sızar kan dağlarına.
Köpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlar…
Yüzün tunç gibi çöker ülkemin bağlarına,
Irmaklar bilmediğin kadar hülyalı akar;
Her vadi bir yanıyla senin yüzüne bakar.
Bir yanında münzevi hıçkıran Leyla kuşu,
Sen henüz tanımadın sevda denen yokuşu.
Sen henüz yorulmadın yokuşta devler gibi,
Yıkılmak üzre olan çaresiz evler gibi.
Sen henüz vurulmadın uçarken göklerinde,
Sen henüz bir oltaya takılmadan derinde,
Karalar bağlamadın; beni anlayamazsın,
O kalp sende oldukça gülüm, ağlayamazsın.
Seni bir yıldız gibi koyacağım göklere,
Her gece ışığını ruhumdan alacaksın.
Aldanma gururunu okşayan çiçeklere;
En güzel güllerini ruhumla alacaksın.
Kopacak sanıyorsun bu ip ince yerinden;
Bu ipin her çizgisi yaralı bir dev gibi.
İnecek sanıyorsun bu bayrak gönderinden;
Bu sevda tükenecek, sönen bir alev gibi…
Sen hala anlamadın sevginin en hasını,
Sen hala çözemedin ırmağın dünyasını,
O coşkun bir denizin sularına yürürken;
Sen hasta bir çeşmeden doldurmuşsun tasını.
Gittiği her iklime sevdanı götürürken,
Gözyaşı çukuruna gömmüşsün deltasını.
Henüz bir tokat gibi inmedi yüzüne aşk,
Kalbine çivilerle gömülmedi ayrılık.
Görmedin bir arslanın can çekişen resmini;
Yalnızlık kitabında okumadın ismini.
Bir takvim yaprağında yanmadı bakışların,
Dökülen tüylerine tutunmadın kuşların…
Karanlık köşelerde acı acı gülmedin,
Sen henüz kovulduğun kapılarda ölmedin.
O celali uykudan uyanmadın, uyanma.
Düşlerimin rengine boyanmadın, boyanma.
Bir kuş gibi çırpınan kalbimin kafesine,
Bir avuç yem bıraksan ölür müsün, a gülüm?
Feryadı kayaları parçalayan sesine,
Ömür boyu yabancı kalır mısın, a gülüm?
Sen henüz bir zindanın küflü duvarlarına
Çarpmadın; gözyaşıyla boğulan gözlerini,
Sen henüz diken diken saplamadın göğsüne,
Dudağında kuruyup dağılan sözlerini.
Sen henüz dokunmadın yalnızlığa kan gibi,
Acıyı kaynatmadın içinde volkan gibi,
Karalar bağlamadın; beni anlayamazsın,
O kalp sende oldukça gülüm, ağlayamazsın…