Kravatın Çıkış Hikayesi
1635 yılında, 30 Yıl Savaşları sürerken Fransız Kralı XIII. Louis için savaşan yaklaşık 160 bin lejyoner ve şövalye arasında bir grup asker vardı ki kıyafetlerindeki bir ayrıntı nedeniyle diğer askerlerden rahatlıkla ayrılabiliyordu. Hırvat askerleri farklı kılan, boyunlarına bağladıkları atkılardı.
Savaşa giden Hırvat askerlerini uğurlayan eşleri, sevgilileri, anneleri başlarından çıkarttıkları atkıları, sevdikleri adamların boyunlarına bağlamış ve birer düğüm atmışlardı. Bir yandan evlerinden uzakta oldukları sürece bu atkıları her gördüklerinde kendilerini ve evlerini anımsamalarını istiyor bir yandan da attıkları özel düğümlerin erkeklerini kötülüklerden koruyacağına inanıyorlardı. Savaş sürerken, Hırvat askerlerin boyunlarındaki bağlar dikkatlerden kaçmadı.
Değişik bilgiler olmakla birlikte boyun bağlarının 30 Yıl Savaşları’nda popüler olduğu kabul ediliyor. O güne kadar
“ruff” denilen bir tür yaka kullanan Fransızlar, Hırvatlar’ın kullandığı, ütüleme, kolalama gibi sorunları olmayan yeni boyun bağlarını kabullenmekte hiç mi hiç zorlanmadılar.
Fransızlar, kendilerine özgü revizyonlarla geliştirdikleri aksesuara
“A la Croate (Hırvat Usulü)” adını takmıştı. A la Croate’ın,
Cravate’ye, yani bugünkü kullanıldığı
“kravat” haline dönüşmesi sırasında şekli, kullanımı, yüklendiği sembolik anlamlar da tarihin aksıyla birlikte büyük değişiklikler gösterdi.