Acına baktıkça özlüyorum gözlerini, nedir seni böyle üzen diye sessizce soruyorum gözlerinin içine içine.
Öyle bir bakıyorsun ki gözlerime sessizce anlatıyorsun gözlerime, ah seni üzen o zalime içim el vere vere.
Almak istiyorum içindeki o parçayı, yaşamak mıdır diyorum böylesine.
Bana ver o zaman yaşatayım acını bir çiçek bahçesin de.
Fakat ne olur benim sularım da, benim topraklarım da.
Yapamam diyorsun ben kahroluyorum, lanetleşiyorum.
Dayanır mı zannediyorsun?
Akan gözlerinin anlattığı sellere.
Yapma ne olur benim toprağım hazırken kurumuş çiceğini içine çekmeye.