Kutup yıldızım????

Hani Deniz gökyüzünün yansımasını yaşatırmış ya ruhunda ... geceleri gökyüzü karanlık olur ruhundaki bütün yıldızları sunar yüzbinlerce milyarlarca belki de , ama yine de yetmez denize yansıtmaya... deniz de etrafdaki şehrin ışıklarını alırmış ruhuna gökyüzünün boşluğunu doldurmak için kendini avutmak için... Sabreder sabaha tekrar gökyüzüne kavuşmak için , bu hep döngü halindedir tıpkı hayatınıza dahil ettiğiniz insanlar gibi... kalbiniz, ruhunuz hep bir arayış içindedir... Ve gökyüzünün pusulası olan kutup yıldızı vardır bağrında... her daim orda duran bütün yıldızlardan parlak , naif , ılımlı , baktığınızda size güven verir, içinize huzur düşer sanki daha önce hiç o hissi yaşamamışınız gibi... Gökyüzüne baktığınızda kalbinizin de ona baktığını hissedersiniz... kalbinize ışığını . Öyle huzurlu , öyle ruhunuzu okşayan , öyle anlatmaya dilinizin dönmediği mutluluk... Geceye aşık olursunuz gökyüzüne bakmak için pencere önüne koşarsınız göz göze gelebilmek için... Kulağınıza bir şeyler fısıldadığını bilirsiniz hep... Guvenirsiniz ona siz gitmeden sizi bırakmayacağını bilirsiniz , ondandır her gece ona koşarsınız tek nefes...bu aranızdaki sevgi bağı , ona olan en içten duyduğunuz sevgi... Gökyüzüne umudunuzu bırakırsınız , hediye edersiniz her şeyinizi... uçurtma gibi ılık rüzgarın arasında süzülür ... Ne var ki bazen öyle bir şey olur ki kutup yıldızı kaybolur ya da siz kaybedersiniz... Adını koyamazsınız sevgi bağı kurarken de adını koyamamıştınız heyecandan...ama bu sefer öyle değil... çok tedirgin olursunuz sizde kayboldunuz etrafa bakınırsınız gözünüz aldığınca içiniz parçalanır gibi hissedersiniz sanki içinize sönmeyen bir ateş bırakmışlar gibi... gökyüzüne hep kırgın olursunuz, milyarlarca yıldız varken hepsi size yabancı gelir sizin için tek bir yıldız vardı umudunuzun, kalbinizin ışığıydı hani, gökyüzüne uçurtma bırakmıştınız ya içinde umudunuz vardı ve yıldızınıza hediye ettiğiniz bütün güzel duygularınız... artık o uçurtmayı siz bırakırsınız her şeyiniz elinizden süzülür derin derin...yavaş yavaş... Sırtını size dönerek , gözden kaybolarak... Anlamlandıramazsınız eskisi gibi bakamazsınız gökyüzüne,kalbinizi de acamazsınız öyle huzurla,kalbiniz de size çok incinir size güvendiği için kalbinize ışığı yansır diye açmıştın ya gökyüzüne...sizde güvenmiştiniz , emindiniz , rahatlıkla gözünüzü kapatırdınız her gece varlığını bildiğiniz için artık uyuyamazsınız haram olur size gece , bağlıydınız geceye uçurtma bırakmıştınız... gökyüzüne bıraktığınız uçurtmanın ardından gitmek istersiniz aklınız onda çünkü ama gidemezsiniz gözünüzün alabildiği kadar son kez bakarsınız gökyüzüne cümür bile olsa umut vardır içinizde sizi ayakta tutan... kalan son umudu da bırakırsınız... Bu da ayrılığının ayak sesleri...yaklaştıkça kırıldığınız her şey batar yüreğinize... Hayatınıza seçtiğiniz gökyüzüne iyi bakın milyarlarca insan içinden size parıldayan , tüm benliğinizi hediye ettiğiniz size hayat veren her şeyi paylaştığınız gökyüzüne iyi bakın , şimdi bu kader mi ? Yoksa bir yanılsama mı? Ne derseniz deyin siz ikna olamayacaksınız hiçbir zaman ...⭐...????"