Yıllar yıllar önce kitap okurken bir gece uyuya kalmışım. Rüyamda ikiz kardeşim Elena'nın trafik kazası ile bisiklet süren bir kıza çarpıp gömdüğünü gördüm. Sabah kalktığımda rüyamın etkisindeydim.
O gün mezuniyetimizi kutlayacaktık. Hazırlanıp kuaföre gittim. Saçlarımı makyajımı yaptırdım. Çok heyecanlandım. ' Nezunuyetin en güzel kızı ben olmalıyım.' dedim içimden... Hemen okula gittim.
Saat 10.00
Okulun kapısından adım attım ama üstüme bir yorgunluk çöktü. İkiz kardeşim ve tüm arkadaşlarım çoktan okula gelip balo salonunda dans edip eğleniyorlardı.
Birden ikiz kardeşim Elana' nın uzaklaştığını fark ettim. Kalabalığın arasında birden yok oldu. Biraz zaman sonra içerideki taraftan bağırtılar geldi. İkiz kardeşim Elana elleri çamurlu kaakatı bir şekilde ölü bulunmuştu. O günden sonra günlerce evden çıkmadım, kimseyle konuşmadım. Hayat ikiz kardeşim gittiğinde durmuştu benim için...
4 ay sonra
Telefon çaldı annem çağırınca koştum baktım. 4 kız arkadaşım Candy, Pony, Sisi ve Blue annemden izin aldıkları için beni tatile götüreceklerini biran önce hazırlanmamı söylediler.
' Bavulunu hazırla yoldayız seni almaya geliyoruz.' dediler.
2 saat sonra
Apartopar hazırladığım bir bavulla gelip beni aldılar. Yolda ikiz kardeşim sürekli aklımdaydı. Bir ara araba'ya birşey oldu. Çalışmadı ve o anda kendimi bir çukura düşmüş, parmağım kırılmış olarak gördüm. Sanki yanımda biri varmış gibi hissediyordum. Sağa döndüm sola döndüm birşey yoktu. Ağladım.
Arkadaşlardan Candy tokat attı. ' Hey iyimisin? Neyin var?' diye sordu.
' Yok bir şeyim, iyim.' dedim. araba çalıştı. Akşam olmuştu. Sonunda göl kenarındaki eve vardık. Eşyalarımızı arabadan alıp evemyerleştirdikten sonra herkes yorgun olduğu için yattı. Tam daldım ve ormanda kendimi koşarken ayağımın bir çukura sağlandığını gördüm. Kendimi kurtarayım derken parmağımı kırdım. Kurtuldum hava karanlık baykuş sesleri geliyordu. Yıkık dökük bir ev vardı.
Korkuyla yatağımdan sıçrayarak kalktım, herkesi uyuyordu. Camımım kenarından dışarıda bir ışık farkettim. Sessizce dışarı çıktım. Arabanın ışığıymış gittim kapattım. Döndüm tam eve girecekken bir daha araba'nın ışıkları yandı.
' Hey kim var orada?' diye bağırdım. İyice korkuyordum. ' Kim var orada? Kimsin?' diyerek arabaya yöneldim. Bavulumun içinde olan ikiz kardeşime ait kedili anahtarlığın orda olduğunu fark ettim. Arkamda bir nefes hissedince anahtarlığı alıp arabanın ışıklarını kapatıp hızla ağlayarak eve koşup herkesi uyandırdım.
' Hepimiz yatıyorduk' dediler. Olanları birbir anlattım. 'Tamam sıkma canını, birileri dalga geçiyordur.' deyip hepsi yatağına geçip yattılar.
Sabah oldu arabayı kontrol ettiler. 'Kapılar hemen açılabilir. Bunun haricinde bir sorun yok, istersen biraz dolaş sen bizde buraları toplayıp yemek hazırlayalım. ' dediler.
'Tamam' dedim ve ormanda koşmaya başladım. Koşarken ayağım bir çamur çukuruna sıkıştı. Yardım istedim ama kimse yoktu. Hava kararmaya başladı ve o korku beni yine sarmaya başladı. Ayağımı kurtarayım derken parmağımı kanattım. Ayağımı kurtardım ve yavaşça ilerledikten sonra karanlıkta yıkık dökük bir ev fark ettim.
Korktum ve eve döndüm. Rüyam'da aynısını gördüğümü kızlara anlattım. İnanmadılar. Gece olmuştu. Yemekleri yedikten sonra herkes odasına çekildi. Gece yarısı kalktığım parmağımda yara bandını çıkarırken çamurlu bir elin camı kırıp elimi tuttuğunu gördüm. Bağırarak kalktım. Yanımda Elana'nın anahtarlığı'nın olduğunu fark ettim.
Kızlardan Sisi sesimi duymuş,koşarak yanıma geldi. Rüyamı anlattım. ' Elena'ya çok üzüldüğün için bunları görüyorsun, hadi yat. 'dedi. Odasına döndü.
O gittikten sonra anahtalığı alıp dışarı çıkıp saatlerce ağladım ve anahtarlığı hızlıca bir ağacın altına gömdüm. Sisi' nin beni camdan izlediğini görünce eve geçip odama gidip yattım.
Sabah Saat : 08.15
Pony : 'Herkes kalksın, sofra hazır.' diye seslendi. Herkes yatağını toparlayıp masaya yönelirken ben banyo'ya yüzümü yıkamaya gitmiştim. İyi uyuyamamıştım. Çeşmenin suyunu açtığımda su çamurlu akıyordu. Birden kapı kapandı açamadım.
'Yardım edin, imdat! Kızlar yardım! diye bağırdım. Korktuğum için ağlamaya başladım. Sanki bir an için deprem oldu. Çamurlu su çoğaldı. Musluktan anahtarlık çıktı. Hızla anahtarlığı alıp kapıyı açmama ağlayarak kızlara hem anahtarlığı gözteriyor hemde içeride olanları anlattım.
Blue: 'Hayır biz seni duymadık' dedi.
Sisi: 'Sen o anahtarlığı gece gömdün, nasıl olur?' dedi. Hepsi çok şaşırdılar.
Cindy: 'Hadi biraz hava alalım.' diyerek beni arabaya götürdü. Yolda giderken elinde bir tüfekle bekleyen orta yaşlarda bir adam gördük kirli sakallı korkuyordu. Arabayı durdurup sohbet ettik. Kızını 1 senedir kaybetmiş bu ormanda gizlenebileceğini sadece hala bulamadığını söyledi. Sonra cinyle en yakın marketin adresini öğrendik ve yolumuza devam ettik.
Market alışverişini yol sonundaki benzinlikten yaptıktan sonra yola tekrar koyulduk. Yolda araba yine durdu.
Cindy indi ve Elana'nın burada küçük bir kızın bisikletini sürerken frene basacağına gaza basıp yanlışlıkla öldürdüğünü anlattı. Bende Elana'nın rüyamda kızı öldürdüğünü gördüğümü anlattım. Araba düzeldi ve eve döndük. Kahvaltımızı yaptık. Gülüp eğlenirken kapkara bir şeyin bizi izlediğini fark ettik. Hepimiz arabaya binip takip ettik. Ayağımı incittiğin yerde parıldayıp duran birşey olduğunu fark ettik. Gidip ellerimizle kazıdık.
'Aman Allahım bu bir el parmağındaki yüzüğün ışıltısını farketmeseydik bualamayacaktık. Bu o, o kayıp kız' dedik.
Hemen polise haber verdik. Polisler gelinceye kadar olanları birbirimize anlattık. Cindy Elana'nın kıza çarptığını ve bu sır yüzünden sürekli ağlayıp durduğunu söyledi. Bir süre sonra polisler gelir. Çeritker çeker kızlarla tek tek görüşürler.
O gece bir gün nezarethane'de kalırlar.
Ertesi gün polis kızları evlerine tek tek bırakır ve olanları ailelerine anlatır. Artık lanet bitmiştir.
Sonunda güzel bir rüya görür, ikiz kardeşi Elana'nın ve küçük kız ile ormanın içinde kuş sesleriyle şarkı söyleyerek uzaklaşırlar.