Yürüyorum ipini çekemediğim bir yükle.
Bademciklerimin gevşeyen somunları,
İnsanların son yudum kahve hatrı arasında.
Dünya , yerimde saydığımı kaydetmeyi unutmuş olmalı. İnsanlık taviz vermeyi ölü yatırım sayarken matematiğe ihtiyaç duymamayı öğrenmiş olmalı. Bir gün diye başlayan kirli ifadeleri, bir güne daha yayarak ikna ettim.
Kaburgalarım arasına sıkışmış bir kuş kadar özgürdüm gidemediğim yeri hatırlamakta. Kapadığım gözlerin ardıdır yalnızlığım. Geceleri zehirli kelimelerle gezerim.
Adın çıkmayan avaz.
Takatsiz bastırılmış gurur kadar suçluyum.
Kanımda dolaşan duygu , bilmiyor içine attıkça derin uçurumlarımı. Gün aşırı sabrım.
Bitmiyor , bilmenin son olduğunu.
Daha kaç Eylül dibi.
Daha yamalanan kaç mavi.
Yaraya kader ,
Dünyaya acı diyecek kadar mı ?
Alehine kusurlarımdan yapılma bir yol.
Gitmekse , gidebilirsin.
Ben o gün lekesiz bir zihinle hatırlarım adını.
Sevginin bir sesi olmalı.
Nerden geldiğini hatırlatacak kadar ihtimal al yanına.
Kendini bu kadar yok edebilecek herkesten şüphelenir.
Umut kamburu olurum.
Yürek , bir kavuşmak fiilinin üstünde koşar.
Yarım bir endişede soluklanır.
Beni hatırlatacak birşeyleri elbet sende bulacaksın.