Ruhumuz mu kararmıştı kalbimiz mi?
Hakikatlere bu denli nasıl gözü kapalı olabilirdi ki insanın?
Derk edememiştim..
Gözümün önüne serili Kainata bakıp geçiyoruz öylece.
Bizim için yaratılan mucizelere sanki her zaman orda olmaları gerekiyormuş gibi davranıyoruz.
Hayır yanılıyoruz..
Bize Nakkaş-ı Ezeliyi tanıtmak için burdalar.
Hani yusuf suresinin mealine mazhar(!) olan bizlere tanıtmak için.
Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki yanlarına uğrarlar da onlardan yüzlerini çevirerek geçerler.(yusuf suresi 105. Ayet)
Her güz ve bahar bizim için haşrin provasıyken akıl etmiyoruz kainatın dirilişini.
Yapraklardaki kloroplastlar kromoplastlara dönüşüyormuş da rengi ondan kırmızı olurmuş
Pekala sebepler var ama unutmayalım ki sebepleri de var eden bir araya getiren Cenab-ı Hakkdır.Yalnızca sebeplerden umarak geçireceğimiz bir hayat şirkten başka bir şey olmayacaktır.
Sa'di Şirazinin de dediği gibi:"Uyanık olanın nazarında her yaprak, san'atkâr olan Allah'ın marifetini içeren bir defterdir."
Yeter ki biz o defteri eline alıp merakla ve aşkla okuyanlardan olalım bütün meselemiz budur vesselam.