Bir şehrin sokaklarındayım bugün.. Sormayın bana neredesin, kiminlesin
Bir şehirin sokaklarındayım bugün
Ruhunu kaybetmiş söyleyecekleri var kesin... Boş sokaklar ancak dolu caddeler. Bitmeyen bir kalabalık nereye gidiyor bunca insan.. Her yer ışıl ışıl.. Ee! her yer ışıl ışılsa nerede bu karanlıkta yaşayanlar... Herkes samimi, herkes ya biri ile yan yana ya da el eleler. Ee! Neredeler bu yalnızım diyenler...
Hafif bie yağmur başladı havada kaçışan hızlaşan bir topluluk görüyorum... Bir de evsizin biri bir ağaç altına yapmış yerini yağmuru beklemekte. Görseniz onu sanki o başka şehirde, bu kaçışan topluluk başka şehirde... Sanki aynı şehirde iki farklı gökyüzü.... Bende bir brandanın altına geçtim... Evsiz ile kaçışanları izlemekteyiz... Az önceki cıvıltılar, ışıltılar yerini, kapanan havanın kaçışmakta olan insanlara verdiği tedirginlik ele geçirmiş durumda... Gelen kıyamet değil yahu yağmur.. Az önce adım atılmayacak, yandakine sesini duyurmak için bağırarak konuşmak zorunda bırakan gürültü, tenha bir sessizliğe dönüştü.. Bende henüz ıslanmamış bir banka oturdum ve defterimi ıslatan yağmur damlalarının katibi olmaya karar verdim.. Yağmur söyledi, hissettirdi bende yazdım...
Bugün öylesine bir şehirdeydim.. Saniyelik muhabbetler, dakikalık arkadaşlıklar, saatlik ilişkiler... Yüzlerde takınan maske mutlu olamasanızda mutluymuş gibi görünme çabaları doluydu yağmurdan önce... Yağmurun maskeyi düşürür korkusu ile kaçıştı sanki insanlar... Maskelerinin altında korkunç bir canavar var gibi hissetmekteydim... Var olsun yağmur, yağsın dedi evsiz bağırdı... Ve şöyle söyledi... "Benim düşecek bir maskem dahi kalmadı!"
SEVGİLER