Sonunda her şeyi kabullenmiş olsam gerek.Tek sorun içimde kalan o huzursuzluk olmuştu.Bu kadar uzun bir heyelan sonucu sağ kalmakta bir mucize gibi bana hediye kalmıştı.Yürüyordum,koşuyordum,gülüyordum.Hayata devam ediyordum ama o eksik parça sanki bir şeyleri çalmıştı.Dıştan değil ,içten bir şeydi.Bu sancının verdiği huzursuzluk ile dıştan yansıyan o sevimlilikte gitmişti.Belki geçer diye kendimi soktuğum haller aslında daha da dibe girmemi sağlamıştı.Sakın ola gitme dediğim her hissin kendimden gidişini izlemekten başka bir çare kalmamıştı.Yoluma bu şekilde devam etmeyi.Eksilerek çoğalmayı öğrendim...