بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرّحِيمِ
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا ادْخُلُوا فِي السِّلْمِ كَٓافَّةًۖ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُب۪ينٌ ﴿٢٠٨﴾
{208} Ey iman edenler! Hep birlikte ve bütün varlığınızla İslâm’ın barış ve huzur iklimine girin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin; çünkü o, size apaçık bir düşmandır.
( BAKARA - 208 )
HADİSİ ŞERİFİ
“Evinden çıkan herkesin elinde iki sancak bulunur; biri meleğin elinde, diğeri de şeytanın elinde olur. Eğer o kişi, Allah’ın sevdiği ve rızâsına uygun olan bir iş için çıkarsa, onu evine dönünceye kadar elindeki sancak ile melek takip eder. Eğer Allah’ın gazabını celbeden bir iş için çıkarsa şeytan elindeki sancak ile onu izler. O kimse evine dönünceye kadar şeytanın sancağı altında olur.”
(Ahmed, II, 323)
Âyette geçen “silm” kelimesi “ teslimiyet, itaat, barış, uzlaşma” gibi mânalara gelir. Bu sebeple müfessirlerin pek çoğu bunu “İslâm” olarak da yorumlamışlardır. Zira İslâm, bu mânaların hepsini içine almaktadır. Âyet-i kerîme ilk olarak sadece dilleriyle iman ettiklerini söyleyen münafıkları, bütün inanç, amel ve ahlâklarıyla İslâm’a girmeye ve nifakla ilgili olarak şeytanın adımlarına uymamaya çağırmaktadır.
Âyetin esas hitap ettiği kitle müslümanlardır. Onlara, “Ey iman edenler, hepiniz İslâm’a tam olarak girin; onun emirlerini eksiksiz yerine getirin, kalan ömrünüzde de müslüman olmaya devam edin, müslümanlıktan ve onun prensiplerinden hiçbir zaman ayrılmayın. Sapık ve azgın kimselerin size telkin etmeye çalıştıkları şüphelere iltifat ederek şeytanın adımlarına uymayın” mesajı vermektedir. Âyette Allah Teâlâ’nın üstün ve ezici kudretine ve sınırsız hikmetine yer verilmesi, İslâm yolundan kayanlara büyük bir tehdit mânası taşımakta, aynı zamanda Cenâb-ı Hakk’ın yaptığı her işte büyük hikmetler olduğunu göstermektedir.
O, koyduğu ilâhî sisteme karşı gelen, şeytanın yollarına sapıp tevhidin, sulh ve barışın gereklerini ihlale çalışan âsilerin haklarından gelir ve belâlarını verir.
(Ömer Çelik Tefsiri)
Yüce Rabbimiz şeytandan korunmamız için bizlere bir de dua öğretmektedir:
*“De ki: Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından ve vesveselerinden sana sığınırım! Onların yanıma gelmelerinden de sana sığınırım ey Rabbim!”* (Mü’minûn 23/97-98)...