Melike niye böyle ?
Devir sırtındaki yükü yere,
Ağır gelmiyor mu o ince bele,
Sığmıyor ağıdın şiire gazele,
Melike niye böyle?
Söyle yüzün gülecekse
Diyar diyar gezeyim ,
Sana bin bir farklı çiçekler getireyim.
İste cümle şairleri dinleyip gelip sana söyleyeyim.
Melike niye böyle?
Senin gözlerin şarkıda ki mahur beste ,
Senin gülüşün dört mevsim,
Tel tel kirpiklerine öleyim.
Dudakların Ağustos gibi,
Gözlerimiz değse eritir ,
Tenin kavrulmuş buğday tanesi.
Alev gibi saçların utandırır gün batarken güneşi.
Ah Melike...
Niye eğildi boynun,
Kim aldı suretinden gamzeni,
Neden dolmuyor senin solun ,
Niye doldurdun yüreğine kederi.
Melike niye böyle?
Bırak artık aldığın nefesi,
Yoruldun, büyüdün, dindin.
Ne zaman düşüneceksin kendini.
Ey Melike sen bir başka,
Sen bicare , sen sevda yetimi.
Sen ne denizin ne bu toprağın kızı.
Senin ruhun okyanus , bedenin camdan kafes.
Melike niye böyle...