Merhaba kadın
Hayat kimilerinin kaderine işlenmiş bir şanssızlıktır belkide
Bilmiyorum bu kadar sevdikçe kaybetmek neyin nesidir bilmem.
Belkide o dillere destan “Ferhat İle Şirin “ Aşkında ki Ferhat’da bendim.
Dağlarıda delsem, aşkının uğruna bir türlü kavuşamadım.
Sevmeyi onunla öğrenirken kaybetmeyi de ondan öğrendim.
Her defasında kaçıp gitti,
Yine gitti,her gidişinde bir daha sevdim
Her gidişi bedenime atılan bir jilet gibiydi.Gözlerimden yağmur gibi yağan göz yaşı, çocuk gibi hıçkırarak ağlamak
Her gidişinin ardından bıraktığı en büyük servetti.
“Umutlarımla,hayallerimle sevdim “
Bana bakan o gözlerini çok özledim
Benden uzakta olsan
Bir gün gelir diye yolunu gözledim.
“ “
Kaybetmeyi benden iyi kimse bilemezdi
Ben her gece onu düşünürken O kim bilir kaçıncı uykusundaydı.
Her gecem haramdı onsuz kaybediyordum kendimi.dört duvarlı oda bir ben,bir acılarım,bir koca onsuzluk aklına gelmeyecek bin bir dert her şeyle yüzleşiyorsun.kaybetmenin acısı beyin damarlarına kadar işlenmiş düşündükçe,düşünememeyi dahi hissediyorsun.
Hepsi bir kadın uğruna sen bunları
Bu haram geceleri bilemezsin kadın
“
Her gece seni düşündüm gülüm “
Ne olur geri dön güzel gözlüm
Yazdığım her konuya başlığım
Her zerrene kadar aşığım
“. “
Siz hiç safça inandınız mı ?
Sevmediğini bildiğim halde defalarca peşinden gittim,defalarca olmayacağını bildiğim halde pes etmedim.
Ona tapmış bir aşk vardı içimde
O kadar pes ettirmeyecek kadar aşık
Ne yaparsa yapsın bırakamıyordum
Seviyordum, sağım da solum da her yerimde,uykumda ,sabahımda her zerre yaşantımda o
Rezilde etse dalgada geçsede hayallerimden,sevdim
Allahım affet tuttuğum orucu bile kokusunla bozdum.
Onun gözünde hiç bir zaman onu sevmeyen bir adam olarak kaldım.
Bu kadar kaybolan aşkımızı bir araya getirmeye çalışırken
Aşk dediğin böyle bir şey sen onu severken o sana yeni sevdiğini anlatır
Aldığı hediyeleri anlatır.
Sırf onun mutluluğu için gülüp geçersin
Neyim eksikti ondan bilmiyorum
Belki kırmızı güller alamadım ama Sevdiğim,senin için canımı dahi verirdim,sen hep gitmeyi tercih ettin, sen her gün Allah’a ellerini açıpta seni isteyen bu adamın ellerini tutmadın
Başka ellerde mutlu olmayı denedin
Onlarda benim gibi sevdimi seni
Bilmiyorum ama hiç kimse benim gibi asla seni sevemezdi.
“. “
Çocukluk aşkı derlerdi ya hani
Ben seni hep ömürlük sevdim
Ben hiç bir zaman gitmedim
Sen hep gitmeyi tercih ettin
“. “
Erkekler ağlar mı ?
Yıllar da geçse her gece sol başımda duran masanın üstünde çerçeveler içindeki fotoğrafına bakıp bakıp uyuyorum,
Kendi kendime aklımdan bin bir soru
Ne zaman geleceksin?
Çok özledim
Ne yapıyor acaba,uyudumu, ?
Sen benim her gece yaşadığım bu acıları bilmedin,hayallerime hep gülüp geçtin.İnsan bir defa sever derler ya sen beni hiç sevmedin.
Hayallerinle gömdüğün o adamım ben
O kadar çaresizim ki senden başka hiç bir şeyim yok,ne olursun gel her gece ağlayan bu adamın göz yaşlarını dindir
Sensizlik,öyle bir yara ki her geçen gün
Yarama basılan tuz gibi,
Çok özledim,mecnun gibi çok
Ferhat gibi dağları delmeye
Ben alışamadım ki sensizliğe
Gözlerinin derinlerine dalmak istiyorum
En çokta gözlerine bakarken utanırdın ya çekinirdin ,ellerini tuttuğumda gözlerime bakamazdın
Ben hiç bir şeyi unutmadım gel yeninden filizlendirelim,yeniden yeşillendirelim,umutlarımızı,hayallerimi
“ “
Geçen onca zaman sendin
Güzel gözlerini sevdiğim
Yeşilin her tonuna aşığım
Kokuna hasret kaldığım
“. “
Ben senin yüzünün en ince detayına kadar aşığım,
Hiç inandıramadım sana kendimi
Ne yaptıysam,ne ettiysem hep gittin
Biliyor musun be kadın sen gittin diye ben hiçbir zaman pes etmedim.
Her gün her gece fotoğrafına baktım
Bir elimde çayım,bir elimde kağıt
Dört duvarlı bir oda,pencereden
Sensiz,ve sessiz bir gece
Gökyüzünde yıldızlara bakıyorum
Yıldızlara bakarken,öyle güzel parıldayan bir yıldız vardı ki ,o kadar mı güzel ? Tıpkı senin gibiydi be sevdiğim,Sende onun gibiydin
O kadar güzel parıldayan yıldız bir anda gökyüzünden kayıp gitti.
Anlamıştım ki sende aynı onun gibi hayatımdan kayıpta gitmiştin.
“Hangi gece beni düşünüp uyudun”
Ben oysa sensizlikten çok yoruldum
Hasretinden prangalar eskitsemde
Gelmeyeceksin biliyorum.
“. “
Geçen 18 Senem,hep yazardım ya hani “iyiki varsın birtanem”
Utanırda gözlerime bakamazdın
Ellerini tuttuğumda içinin titrek o yüreğini hissedebiliyordum.
Artık hiç bir şey hissedemez oldum sen yok oldun,o güzelim şehrin en güzel parkından geçmez oldum,sensizlikten uzak bir şehrin sokaklarında yürüyorum Kayboldum,ne köşe başında bekleyen bir çiçekçi,nede uzun çubuklu pamuk şekerci hiç kimse yok sende yoksun onlarda yok,
Sen gittin ya ben o zaman bittim
Ben bitince elbet sende gittin,
İttin uzaklara ittin,yar olmayı tercih etmedin,çocukluk yıllarım aklıma gelir ya hani ‘
Dönelim bundan bir 7 sene önceye
A***Z sokakları şahidimdir ya,tutardık el ele,bırakmayacaktık söz verdik birbirimize,üşüdüğünde ben sarardım yüzünü ellerimle,karanlık olunca korkardın yaklaşırdın iyice dibime,dün gibiydi geçen seninle onca sene,
Ben hala buradayım, sen ise gitmeyi tercih ettin
Özledim her zerrene kadar,
Özledim gözlerinin rengi kadar
güzel yüzünü her noktasına kadar
Özledim,özledim,özledim
Kalemimi bu gün son yazdım
Aşkını kalbime yıllardır kazdım
Kaç kalemle,kaç şiirde seni andım
Çaldım sazımı,ama bu sefer seni çaldım
Derdimi dağlara,taşlara anlatsam
Bir defa o güzel yüzüne dokunsam
Hasretinden ağlasamda,sızlasam
Gelmeyeceksin,biliyorum
Son dedik,son dedik geldik sona
Yazdım kalemimi yıllarca sana
Bir karanlık oda bir yanan soba
Buda son olsun kırıldı artık kalemim
Gelmekte var,gitmekte
Ben gel dedim son cümlemdede
Yazdığım satırlar kadar temiz biriyim
Yine gelmemeyi tercih edersen kadın” Bu sefer gerçekten gitmeyi bilirim.
Halil ibrahim Kahiye
Yazar/Şair