Merhaba, karanlığıma gölgesini düşüren adam,
Seni nasıl bulduğumu anlatmamı istemiştin,
Yok,anlatılacak birşeyi,
Seviyorum desem sadece?
Yine yere yığılmıştı bedenim,
Sırtımdaki bıçak sayısı arttıkça anlarsın,
Direnememiştim yine,
Sol omzumdan, karın boşluğuma doğru
Birşey sokulmuştu arkamdan,
Hücrelerim kaçıştıkça anlıyordum derinliğini,
Yığılıp kalmışım işte,
Sonra bir an uzunca süredir kapalı bir delikten bir ışık süzdüğünü farkettim,
İnce beyaz ve tozlu..
Tam gözlerimin tabanla kesiştiği yerde,
Kalbime uzanan bir yol gördüm,
Gölgen belirdi sonra,
Karanlığıma gölgeni düşürdün yanlışlıkla,
Ama seni ben,
O siyahlıkta aldım sol yanıma...
O düşten beri seviyorum mu denir bilmem,
Ama seviyorum seni...
Çünkü umudu seviyorum ben..
Düştüğün günden beri gölgenle sohbet ediyorum,
Ona sarılıyorum, ona gülümsüyorum,
İkinci bir ışık bekliyorum,
İnce, beyaz ve tozlu,
Yüz görünümlüğü,
Ölmeden cennetlik edecek bir gülümseyiş,
Merhaba, karanlığıma gölgesini düşüren adam,
Beni duymuyorsun biliyorum,
Bu yüzden bu kadar rahatım işte,
Çünkü istemediğin kadar seni seviyorum var içimde biriktirdiğim,
Ve istediğin kadar söyleyebilirim,
Seni seviyorum..
Allah'tan diledim çünkü,
Önceleri kaybetmeye çalıştım,
Ama haş'a..
Olmuyor ağır basıyor gözlerine bakma ihtimali,
Seni sevmeye geldim,
Gölgenle avunmaya değil,
Yüzünü görmeye geldim karanlığıma gölgesini düşüren adam,
Seni unutmamak istiyorum,
Işıkları kalbime toplamaya,
Belki ölünceye kadar nasipse,
Tek doğrun olmaya,
Sıcak bir baba kucağına hasretim,
Babamın yerine koymam ama,
O sıcaklığı sende bulmaya,
Seni kendimde aramaya,
Seni sevmeye geldim adam...
Senin olmaya geldim..