Mesajlar silsilesi mi hayat gerçekten? Durmadan bizi yönlendiren. Telefonda fikirlerine önem verdiğim insanla konuşurken bunları düşünüyordum. Arda Erel'in arayış kitabında şöyle diyordu "bazen bir dua edersin,sonra bir insan çıkar karşına bir cümle kurar,işte o cümle sana mesajdir. Onu alamazsan geçip gider,sonra sen de duam niye kabul olmuyor diye yakınıp durursun ". Gercekten tesadüf diye bir şey yok mu hayatta,herşey bu kadar mı bağlı birbirine. Düşündüğün,duasını ettiğin,beklenti içine girdigin herşeyin bir karşılığının bir yerde mutlaka çıkması,durumların ve kişilerin o konulara değinmesi tesadüfle açıklanabilir mi? Üzerinde deli divane gibi kafa patlattığım konular olurdu,sonra bir kitap alırdım elime,konusu benim konumla alakasız,ve sonra içinden mutlaka bir cümle o konuya değinirdi,bana cevap verir gibi. Şimdi buna biz algıda seçicilik diyebilir miyiz? Algım,alakasız bir kitabın içindeki alakasız bir cümleyi nasıl algılasın ki? Biz işimize geldiği gibi mi algılıyoruz,yoksa yaratan bize uygun olanı mı algılatıp yaşatıyor. Bu insan da bana Tanrı'nın cevabı olabilir mi? Günlerdir düşündüğüm,hayırlısını dilediğim,dualar ettiğim,kâh gözümü karatıp kesin olacak bu iş deyip,kâh hayatın realitesinden kaçamadığım bu durumuma gerçekten cevap olabilir mi? Diye düşünürken,son sözlerinde şöyle ekledi " bak canım senin çocuğun var,ben kendimden biliyorum,annesiz büyüyen çocukların nasıl eksik hissettiğini. Üstelik kabul edelim ki senin bünyen o kadar kuvvetli değil ( ne yazık ki bu konuda haklıydı,çabuk düşen bir yapım vardı) ben güçlü bir kadın olduğumu düşündüğüm hâlde artık yetişemiyorum,kaldıramıyorum. Hem ev,hem iş,hem çocuklar dayanılmıyor artık,para nasılsa her türlü eksik,her türlü yetişmiyor,hayat durmadan kazanmak için hırslanacak kadar uzun ve önemsiz değil,ihtiyacın yok çok şükür,sen bugününe,çocuğuna odaklan" demişti. Algılarım,enerjim karşımdaki insana mı etki etmişti,bilinç altım o insanı,o cümleleri,bu süreçte mi kendine çekmişti. Yoksa daha mistik bir şekilde,gerçekten bu bir mesaj mıydı? Enerji meselesini bilim ve metafizik kapışır durumdalar,kim tutarsa onun elinde kalıyor,ancak her ne olursa olsun iç sesimizin Tanrı sesi olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum bir türlü. Tıpkı bu düşündüklerimim,bu yazdıklarımın Tanrı aracılığıyla olduğuna inanmam gibi.