Meslek liselerinin niteliksiz görülmesi
Merhaba dostlar, bugün meslek liselerinin niteliksiz görülmesi hakkında eleştiri yapacağım.
Meslek lisesinde okuyan biri olarak konuşacağım için biliyorum bu olayları.
Dipnot ; Niteliksiz kelimesinden kastım nitelikli-niteliksiz okul olayı değil, kendi kelime anlamıdır.
Öncelikle size Almanya'da Bir Lise Müdürünün Her Yıl Öğretmenlerine Gönderdiği Mektup'u okumanızı isteyeceğim ;
“Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”
Ben şuna inanırım dostlar okumamış cahil okumuş cahile oranla daha kârlıdır üstteki mektup ile bağdaştırırsak tabii, dostlar lise müdürünün vurguladığı şey ilk önce insan olmak önem taşır. Vatan için, birlik ve sosyal zekâ için. vicdân için. Meslek liselerinin puanı az diye, genellikle ara eleman yetiştiriyor diye niteliksiz görülmesi çok saçma ara eleman dediğiniz insanlar ya da aşağıladığınız belkide aşağılamaya devam ettiğiniz. O insanlar şuan senin bilmediğin, yapamadığın zor ama önemli işleri yapıyor örnek vermek gerekirse motor bölümü okuyan birisi ileride sanayide çalışabilir ve aşağıladığın bu insan senin aldığın ama tamir etmeyi bilmediğin, hiçbir parçasından haberin olmadığı arabanın A'dan Z'ye her parçasını ezbere bilir ve sen arabanın tamiri için bu insana gelirsin bunlara yüzlerce hatta binlerce örnek verilebilir bu sadece bir tanesi. Sen okumuşsun ama insan olamamışsın. Hergün meşgul olup çok para kazandığın için belki mutlu değilsindir ama o adam az para kazansa da mutlu olabilir.
Bu az paradan kastımı anlamışsınızdır umarım. Geçinemeyecek kadar az parayı kast etmedim, tabii buna rağmen mutlu olan da vardır.
İnsan olmak ile ilgili yaşanmış bir hikâyeyi paylaşayım sizlerle ;
Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Hızlı adımlarla yürüyor bir şeye canı sıkıldığı nefes alışından belli oluyordu. Biraz duraksadı ve yıllar öncesini hatırladı. O zaman oğlu daha 14 yaşında idi. İyi bir eğitim alması için elinden gelen gayreti göstermesine rağmen oğlunun tavırlarını hiç beğenmiyordu.
Hatta bir gün “ oğlum sen adam olmazsın “ demişti. İşte aradan yıllar geçmiş oğlu da vali olmuştu. Nasıl oldu ise oğluna bu haber gece gelmiş o da apar topar babasını huzuruna dilemiş ve “ baba bak sen adam olamazsın dedin ama ben vali oldum” demişti. Yaşlı adam da : “ oğlum vali olmuşsun ama adam olamamışsın, eğer adam olsa idin yaşlı bir adamı gece yarısı rahatsız etmeyecek kadar düşünceli , babanı ayağına getirtmeyecek kadar edepli ve makamın büyüdükçe daha da mütevazileşecek kadar da olgun olurdun” diyerek hışımla kapıyı çarpmış kendine ancak sokağın ortasında gelebilmişti.
Kimse zekâsını şu sınavlardan aldığı nota göre değerlendirip "ben aptalım!" Demesin. Çünkü sınav sistemimiz zekâyı değil hâfızamızı değerlendiriyor. Sınavlardan düşük not aldığınız için üzülmeyin, dünyanın sonu değil. Hiçbir şey sizden kıymetli değil elbette üzüleceksiniz ama bunu uzun vââdeye dökmeye gerek yok.
Meslek liselerinin yurt dışında daha fazla önem görmesi
Kanada'dan örnek vermek gerekirse şu alttaki ingilizceden çevrilmiş yazıyı okuyabilirsiniz, okuduktan sonra bizdeki meslek liseleri ile kıyaslarsanız anlayacaksınız ;
Kanada'da meslek okulları bazen kolejler olarak adlandırılmaktadır [7]. Bununla birlikte, bir üniversite aynı zamanda bir üniversite derecesinin bir bölümünü ya da bir üniversiteye aktarılabilecek kredileri sunan bir kuruma başvurabilir. Ontario'da, ortaokullar üç akıma ayrılmıştır: teknik okullar, ticari veya işletme okulları ve kolejler (akademik okullar). Bu okullar hala var; bununla birlikte, müfredat, hangi tür okula devam ettiğine bakılmaksızın, herhangi bir ortaöğretim kurumuna devam edebilecekleri ve hala çeşitli konuları ve diğerlerini (akademik veya pratik) inceleyebileceklerini değiştirmiştir [8]. Ontario'da, Eğitim, Kolejler ve Üniversiteler Bakanlığı, orta öğretim sonrası eğitimi üniversitelere, toplum kolejlerine ve özel kariyer kolejlerine ayırmıştır. Quebec eyaletinde, CEGEPs denilen kurumlarda sunulan bazı meslek programlar vardır (collège d'enseignement Genel ve professionnel) [9], fakat bunlar da üniversitede bir giriş olarak işlev görebilmektedir. Genel olarak, öğrenciler iki yılını bir lisede doğrudan bir CEGEP'de tamamlarlar ve daha sonra bir lisans derecesini kazanmak için bir üniversitede (normal dört yerine) üç yıl tamamlarlar. Alternatif olarak, bazı CEGEP'ler mesleki eğitim sunmaktadır, ancak yine de üniversiteler olarak adlandırılabilecek olsa da, mesleki eğitimin akademik kurumlardan ayrı kurumlarda bulunma olasılığı daha yüksektir.
TÜRKİYE’DE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMİN DURUMU
Türkiye’de bugün verilen mesleki ve teknik eğitimde Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın (2007-2013) önemi büyüktür. Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’na (2006) göre meslek yüksek okulları ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları arasında program bütünlüğünün bulunmaması, mesleki ve teknik eğitim programlarının işgücü piyasasının taleplerine uygun olarak güncellenememesi sonucu mesleki ve teknik eğitim mezunlarının istihdamı artırılamamakta ve mezunların mesleki eğitime olan talebi azalmaktadır. Bu nedenle planda mesleki ve teknik eğitimde modüler ve esnek bir sisteme geçileceği, yükseköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki mesleki eğitimin program bütünlüğünü esas alan tek bir yapıya dönüştürüleceği, mesleki eğitimde, nitelikli işgücünün yetiştirilmesinde önemli yeri olan uygulamalı eğitime ağırlık verileceği belirtilmiştir. Mesleki eğitim sisteminin, öğrencilere ekip halinde çalışabilme, karar verebilme ve sorun çözebilme, sorumluluk alabilme gibi işgücü piyasasının gerektirdiği temel becerilere sahip öğrenci yetiştireceğini vurgulanmıştır (Dokuzuncu Kalkınma Planı, 2006:40).
“Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar. Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”
Yabancı ülkelerde dışlanır mıyım?
Ropörtajlara göre dışlama olmuyormuş. Ve kendi etik kuralları olduğu için saygı,sevgi daha fazla
Namus konusunda bir etik kural değil kast ettiğim. Biri örnek olarak şunu vermişti ; Herkes çok samimi yoldan geçen tanımadığın birine "günaydın" dediğinde sana gülümseyerek o da "günaydın" diyor.
Amacım ülkemizi kötülemek değil ama yoldan geçip kendi hemcinsine "günaydın" dediğini düşünsene bizim ülkemizde. "Abartma" falan diyecekler olabilir. Fakat bu durum böyle, isterseniz sosyal medyadan "sosyal deney" videoları izleyin. Kendi gözlerinizle görün.
Referanslar ;
www.egitimajansi.com
www.eokulegitim.com
www.gazeteduvar.com.tr
www.egitimtercihi.com
www.ingilizceogretim.com
www.en.m.wikipedia.org
Yrd. Doç Dr. Mehmet Arif Özerbaş
Fox tv - Özel haber
YouTube ; Nüktedanlar "Kanada'da yaşayan Türk talebeleri (bölüm 1-2)
