Milyarlardan Bire Yolculuk
Feodal sistem çöktüğünden beri kapitalizm tüm hızıyla hayatlarımızı ele geçirdi. Yavaş yavaş başlayan bu süreç günümüzde fark edemediğimiz hızda artmakta. Milyarlarca insan, kapitalizm serüveninde iyi olmak için çabalamakta. İyi olmak derken, iyi bir insan olmak için çabalamaktan bahsetmiyorum. Diğer insanlar üzerinde hakimiyet kurma, cebini para ile doldurarak iyi bir hayat sürme gibi amaçlardan bahsediyorum. Eğitim ile başlayan bu süreç, iş hayatında kendini daha çok belli ediyor. Eğitim hayatımızda sınavlarda iyi notlar alıp, arkadaşlarımızdan başarılı olmak için saatlerce zaman harcıyoruz. Özel dersler, kitaplar derken yaptığımız masraf her an artıyor.
Çocukluk ve gençlik çağımızın en güzel zamanları eğitim için harcanmakta ve sonuç olarak hayal kurmaktan uzak, bireyler olarak gözlerimizi açıyoruz. Eğitimin yanı sıra iyi bir CV’ye sahip olmak için, kişisel gelişim eğitimleri, farklı alanlarda eğitimler derken onlarda ayrı masraflar olarak karşımıza çıkıyor ve harcadığımız zamandan bahsetmiyorum bile.
Eğitim hayatı bitiyor, CV’ler hazırlanıyor. Bu sefer sıra iş mülakatlara geliyor. Diğer başvuranlardan başarılı gözükmek için mülakatlarda terler döküyoruz. Her yaptığımız iş binlerle, milyonlarla hesaplanıyor fakat 1 numara olmak için uğraşıyoruz. İşin garip kısmı, bazılarımız hiç istemediği bir alanda bir numara olmak için uğraşıyor. Bazıları başarılı ama önüne imkanlar gelmiyor. Bazıları başarısız ama önüne öyle imkanlar geliyor ki bir numara olmaya çok yakın oluyorlar. Kapitalist sistem ömrümüzden, cebimizden, en güzel çağlarımızdan yüzlerimizi, binlerimizi, milyonlarımızı çalıyor ve karşımıza sadece 1 sayısını çıkarıyor. Bir numara olabilmek için güzel duygularımızı yok ediyor, ortaya bencil insanlar çıkarıyoruz. Birbirimizi tanımanın önemi kalmıyor toplum içerisinde. Toplum dediğimiz kavram, bugün bir numara olmaya çalışan insanlık olarak çıkıyor. Bir numara olmayan bile kendini bir numara göstermek için uğraşıyor. Kendini yükseklerde sanıyor ve toplum günden güne bire doğru sürükleniyor. Geçenlerde birkaç kilometre yürüdükten sonra intihar eden adamın, neden intihar ettiğini umarım biliyorsunuzdur. Yazdığı yazıda şundan bahsediyor; Eğer yüzüme biri gülerse, intihar etmeyeceğim. Birkaç kilometre yürümüş ancak bir kişi bile yüzüne bakarak tebessüm bile etmemiş. Artık bu haldeyiz, insanların birbirlerine tahammülü yok. Durum böyle olunca birbirine saygı ve sevgi ile yaklaşmayan insanların oluşturduğu bir numara toplum karşımıza çıkıyor.