Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
MİSYONERLER DESTEKLENİYOR İSLAM DAVETÇİLERİ ENGELLENİYOR! - Sözümoki
15 Temmuz 2019, Pazartesi 06:29 · 193 Okunma

MİSYONERLER DESTEKLENİYOR İSLAM DAVETÇİLERİ ENGELLENİYOR!

21. Asırdan yazıyorum bu satırlarımı..
İnsanın 'insan' gibi yaşamaktan vebadan kaçar gibi kaçtığı, yaşama şekliyle hayvanları utandırdığı, bazı kelime oyunlarıyla yığınların kolayca kandırıldığı, insanların kandırılmaya aşık, ahmak adamı oynadıkları bir çağdan yazıyorum.
İslami camiaya, islami kimliği olanlar tarafından verilen zararın artık ölçülemediği bir çağdan yazıyorum. İnsanların uyutulmadan yutulduğu, sindirildiği, susturulduğu bir çağdan "bu kafayı kesseniz de hakkı konuşur" diyen, on dakikalık telefon görüşmeleriyle bile ayar verebilen Alparslan Kuytul gibi yiğit bir hocanın talebesi olarak yazıyorum. Ve varlığını bilmediğim yüreklere sesleniyorum...
30 Ocak günü evine yapılan şafak operasyonuyla tutuklanan, 312 gün tecritte kalan, 24 Ocak'ta tahliye olup 24 saat geçmeden tekrar tutuklanan ve 17 aydır tutuklu bulunan Alparslan Hocanın telefon görüşme hakkı 'süresiz' yasaklandı. Ailesiyle görüşmesine kısıtlama getirildi.
Suçu: 'Örgüt' üyelerine içerden talimat vermek(!) Kendisine gönderilen mektupta bundan üç yıl önce söylediği "Arkadaşlarım ateşli birer islam davetçisi olursa kurban keseceğim" sözü hatırlatılmış, o da haftada bir defa 8-10 dk. yaptığı telefon görüşmesinde bunu talebeleriyle paylaşmıştı.
"Ateşli birer islam davetçisi" demek binlerce Alparslan demekti. Anlaşılan birileri bu yasağı getirirken ' biz bir tanesiyle yeterince uğraşıyoruz, bincelersi olsa ne yaparız ' diye düşünmüş olmalı.
Tevhid zırhları deler diyen hocama ilâveten; Tevhid yasakları ve kısıtlamaları, tevhid yüksek duvarlı cezaevlerini, üst üste açılan mahkemeleri, daha önüne set diye konulan ama Hudeybiye antlaşması misali onu kat kat büyüten oyunları deler ve vicdan bekçisi hayatta olan her kalbe nüfûz eder.
Biz sadece insanlara hak sahibini anlatacaktık.
Kimse mektupla haber gönderen örgüt liderini engellemez, kimse müslüman bir ülkede okul çıkışlarında ücretsiz incil dağıtanları görmez, ortaokul çağındaki çocukların açıkça elden ele verdikleri maddelerden rahatsız olmazdı. Bunlar olurken gençleri kurtarmaya çalışan, eğitim ve hizmet faaliyetleriyle halkın teveccühünü kazanan, emniyetten bu konuda plaket alan, onbinlerce kişilik programalar düzenleyip bir tane taşkınlık çıkarmayan, bir çiçeği ezmeyen cemaatler ve hocalar engellenir, vakıf binalarına mühür vurulurdu. Hani bir şiir de diyor ya " masa ağlar mı demeyin, masa ağlar, perde ağlar, duvar ağlar"
Bunlar olmalı öyle değil mi? İnsan ilahi mesajdan daha ne kadar uzaklaşabilirin ölçümü yapılmalı, kotası tesbit edilmeli.
İslami şuura sahip 'Öncü Nesil' için çalışan-hapsedilen Alparslan Kuytul ve dışarda olsalar da baskı ve engellerle yıldırılmaya çalışılan talebeleri bir şekilde yok edilmeli. Kimse Allah'ın dünyasında Allah'ın dediğinin olmayışından rahatsız olmamalı, kimse Tevhit davasını dert edinip mekan ve zaman ayırdetmeden anlatmamalı.
Susmuş ve sindirilmiş bir ülke meydana getirdiler. Doğumhane kapısında alınan annelerin , tutsak bebeklerin, dört duvar arasında can verenlerin ve hükümeti eleştirdi diye hapsedilen yüzlerin olduğu ve bunların herkesin gözü önünde yapıldığı bir Türkiye var karşımızda.
Bir memleket düşünün genelevi açmak medrese açmaktan daha kolay olsun. İslami kimliğe sahip öğrencilerin evine kilit vurulup, kızlı-erkekli yurtlara teşvik edilsin.
Bir memleket düşünün konferanslar engellensin, vakıf binalarına mühür vurulsun ama insan görünümlü yaratıklar Taksim meydanında yüzbinlerce kişiyle 'özgürce' yürüsün.
Bir memleket düşünün insanlar insanlıktan çıktığı kadar sevilsin, soyunduğu kadar alkışlansın, müslüman gençler ateizm-deizm ikilisiyle avlansın.
Bir memleket düşünün 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' mantığında haksızlığa karşı dilsiz şeytanı oynayan yüzbinler olsun.
Ne diyelim ki ?
Çocukları babalarını savunmak (!) suçundan yargılıyor, bir atkı için mahkeme açıyor, yürüyeni-kitap okuyanı engelliyor sonra kürsüden utanmadan adalet raconu kesiyorsunuz.
Siz hukuk devleti olduğunu iddia ettiğiniz canım ülkemizdeki 28 Şubat ve KHK mağdurlarını unutuyor olabilirsiniz. Siz yürürlüğe sokamadınız vaadlerinizi sıralarken bebekleriyle cezaevinde olan yüzbinlerce anneyi, dört duvar arasında ilaç dahi almasına izin vermeyip öldürdüğünüz masumlar unutuyor, engellediğiniz vakıfları unutuyor, aldığınız âhları unutuyor olabilirsiniz ama tarih bunları teker teker yazıyor!
Zulmü alkışlamıyoruz, zalimi de sevmiyoruz-sevmeyeceğiz! Biz Alparslan Kuytul'un talebeleriyiz. Her hafta duyduğumuz iki kelamdan bizleri mahrum bırakan sizler iyi bilsin ki "Ateşli islam davetçileri" yetişiyor. Yarattığınız karanlık güneşin aydınlığına galip gelemeyecek. Çıkardığınız gürültü tevhidin sesini bastıramayacak. Engelleyip kısıtladığınız hakların sanmayınki hesabı sorulmayacak!
Misyonerler destekleniyor, islam davetçileri engelleniyor bu ülkede. Bu yasak Alparslan Kuytul üzerinden tüm islam davetçilerine getirilen bir yasaktır.
İslamı yaşamak ve yaşatmak isteyen herkese sesleniyorum: Birileri bu ülkede artık ses çıkarmalı. Necip Fazıl'ın istediği 'Büyük Doğu Nesli , Mehmet Akif'in istediği 'Asımın Nesli' ve kıymetli hocamın bu uğurda hapsedildiği 'Öncü Nesil' olma vakti gelmedi mi?
Mesele yalnızca bir yasak ve cemaat meselesi olmanın aksine, herkese farz olan islam daveti meselesidir.
Hepimiz Alparslan Kuytuluz!
Yarınları aydınlatacak, babalarını ve hocalarını aldığınız, mahkemelere ve tutanaklara alıştırdığınız ateşli binlerce islam davetçisi geliyor.
Koltuklarınızı sıkı tutun, biraz gürültü yapacağız!

15.07.2019

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
En hatırında kalan mangal anın?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.