Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
MODERN ÇAĞIN ÖLÜMCÜL HASTALIĞI RUTİN YAŞAM - Sözümoki
08 Mayıs 2018, Salı 11:03 · 305 Okunma

MODERN ÇAĞIN ÖLÜMCÜL HASTALIĞI RUTİN YAŞAM


Psikologların , doktorların , okulda ki rehber öğretmenlerin sebebini araştırdıkları bir kavram var ortada. Adı mutsuzluk , adı memnûniyetsizlik , adı tatmin edilemeyen genç nesil.
Avrupa , Asya , A.B.D vb. bir çok yerde yapılan istatistik verilere göre dünya genelinde intihar olayları gün geçtikçe artıyor. Artık birkaç saniyede bir , bir insan bilinçli olarak hayatına son veriyor. Hatta mesele o kadar can acıtıcı bir boyut almış ki ,
Avrupa polisi meydanlarda ki cesetlerle uğraşmamak için intihar edeceği kesin olan bireyleri belli bir ücret karşılığında özel (!) yaşam sonlandırma merkezlerine yönlendiriyor.
İnsanları bu denli hayattan uzaklaştıran , gün geçtikçe artan , kalbi sarmaya başlayınca hiç bir tedaviye yanıt vermeyen o hastalığın adı "rutin yaşam. " insanlar yaşadıkları hayattan o kadar sıkılmış ki bu terimi ortaya çıkarmışlar. Bu rutinden kurtulmak için olağanüstü ve sıradışı olan şeylere rağbet gün geçtikçe artıyor. Emniyet kemeri olmadan ipin üzerinde yürüyen , köprülerden atlayan , motorsikleti bir ölüm makinesi haline getiren , araçları türlü şekilde modifiye edip hız tutkunluğunun dozunu arttıran kişi sayısı bir hayli çoğaldı. Tüm bunlar olağan hayattan uzaklaşmak için yapılan şeyler. Normal yaşamları nasıl bu insanların ? Neden felaketten kaçarcasına kaçıyorlar gerçek hayatlarından ? Gündelik hayatları ne kadar kötü olabilir , bir anlık zevk uğruna nasıl ölümle aynı ipte yürüyebilir insan ...
Önceden istatistik uzmanları intihar edenlerin eğitm durumundan yakınırdı , intihar edenlerin cahilliğine yorumlar yapılırdı. Şimdi intihar edenler ise , profesör , doktor , öğretmen , en garibi de psikolojik danışmanlık yapan insanlar olmuş.
Demek ki bu hastalık , yakaladığı insanın tahsiline , diplomasına bakmıyor. Birkaç ihmal biraz bunalım sonucunda hemen bu hastalık meydana geliyor insan ruhunda.
Madde bağımlıları , aşırı sigara ve alkol tüketicileri , gecenin bir yarısında sokakta sallanarak yürüyen o gençler bu hastalığa yakalanmış demek ki . Kullandıkları maddeyle belli bir süre uzaklaşıyorlar bu dünyadan. Maddenin vücutta etkisi sona erince de yeni yeni ataklar meydana çıkıyor..
İnsanların normal ve gündelik hayata karşı bu düşmanlıkları kapitalizmin çarkını döndürürken , kapital düzenin ekmeğine yağ sürüyor.
Türlü türlü moda trendleri ile insanları olağanüstü iğreçliklere milyarlar döker hâle getirdiler. Her gün üzerine bir özellik eklenip piyasa sürülen muhteşem akıllı (!) telefonlardan ve onları alan akılsız insanlardan bahsetmek dahi istemiyorum.
Etiket meraklısı bir toplumda yaşıyoruz. Aynı ürüne üzerinde ki etiket için en az on kat para ödemek ahmaklık değil de nedir ? Toplumumuz ürünlere değil de , etiketlere , marka isimlerine para öder hâle geldiler.
Sosyal medyaya her gün başka versiyonlarda eklenen akımlarda rutin hayattan kurtulma yollarından bir tanesi.
Kapital düzen bir cümleyi farklı farklı versiyonlarla halkımızın beynine enjekte ederken halkımız , modern ve sıradışı olmanın verdiği sarhoşlukla etrafta dolanıyor.
Bu yazdıklarım asla abartı değil. TV ekranlarına birden bire çıkarılıp , çok saçma nedenlerle ünlü olan , sonra da hiç farkında olmadan ekranlardan uzaklaşan insanlarda bunun bir parçası. Reyting uğruna çekilen , insanların bazen kalbine , bazen ailesine bazende hayatına maal olan dizi , film ve programlardan bahsetmeyeceğim.
Toplumu saran bu zehirli dumanı hayatımızın her alanında görebiliriz. Bu konuyu ne kadar geniş ele alabilirim bilmiyorum. Bununla beraber bir çok şeyin acısını hissederek yaşıyorum.
Bir gün rengarenk boyadıkları tırnaklarını , yaptırdıkları dövmelerle tuvale benzettikleri bedenlerini , her hafta ayrı bir renge boyadıkları saçlarını gördüklerinde aynada duran şahıslarını tanıyamayacaklar.
Aslında kaçtıkları rutin , onların hayatını çepeçevre kuşatan , bulma , tüketme ve haz alma hastalığına dönüşmüştür. Bazıları ölmeden az bir zaman önce , bazıları da yaşadıkları hayatın bedelini en ağır şekilde ödediklerinde anlayacaklar kaçtıkları hayatın kıymetini.
Bu hayat , aldığımız nefes , üzerinde yürüdüğümüz toprak bizim. Ya onlardan tiksinir , kapital düzenin bir kuklası haline geliriz , ya da temiz havayı içimize çekip , çıplak ayakla toprağa basarız...
Biraz kitap , birkaç şiir yeterlidir bizim için. Rutin diye bir kavram yoktur bizim hayatımızda. Her kitap ayrı bir dünya , her çay farklı bir lezzet verir bize. Bir elimizde kitap , diğer elimizde ayakkabılarımızla, çirkeflikten , sahtelikten , gösterişten uzak geleceğimize yürürüz.
》 Dönen çarkın bir parçası olmayıp , hayatı tüm gerçekleriyle kabul edip yaşayan insanlara selam olsun.

3 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ümidini asla kaybetmediğin konu nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.