Bir çoğumuz gerçek benliğimizin farkına varmadan yaşıyoruz. Bir kalıba giriyor ve kendimizi oraya hapsediyoruz. Benim kaderim,benim kısmetim, benim için doğru olan bu derken yıllar geçip gidiyor. Acı veya tatlı birçok şey yaşanıyor ve ummadığımız bir an da bunlardan biri, bizi o kalıptan çıkmaya zorluyor. Çünkü saflık diye tabir edilen ama fazla iyi niyetten kaynaklanan davranışımız sebebiyle, gözardı ettiğimiz şeyler o kadar birikir ki en sonunda bir patlama olur. Yeter artık ! diye..
Evet, şanslı olanlarımız gerçeklerle yüzleşir ve farkına varır. Neyin mi? Tabii ki biz izin vermediğimiz sürece kimsenin bizi üzemeyeceğinin. Diğer gruptakiler ne yapar? Aman kimse üzülmesin, kırılmasın diye sabırla kendini yıpratmaya devam eder. Başkalarına acır, kendine acımaz. Sonra akılları başlarına gelir tabii ama biraz geç olur, boşa geçen yıllar ve pişmanlıklar kemirmeye başlar içini.
Bu yüzden geç olmadan farkındalığımızı artırıp kaliteli yaşamak için, önce kendimizi sevelim ve her birimizin farklı yeteneklere sahip olduğunu bilerek bunları açığa çıkaralım. Sakın inancınızı yitirmeyin var gücünüzle savaşın. Araştırın, okuyun ve gelişmeye açık olun. İnanın içinizdeki gizli cevher ortaya çıkacak, sakın şaşırmayın....