Bir tabib tefekkür edin ki âli bir ehliyete sahib etrafca nâm ve şohret sahibi beynel etibba saygın ve muhterem dâhi emin vasfına mevsuf bir zat olarak hastalarını en ziyade ilgi ve alaka ile muayene iden ve bir o kadar fazl ve kerem sahibi ki zerre ücret ve yahut ona tekabül hediye dâhi kabul etmeyen ve hastalarının maraziyatlarını İzale çün cemî evkatını sarf iden bir tabib fil asr veli nimet sayılan bir tabib.
Ve bir hasta tefekkür edin ki sâf ve cahil, vaktiyle bir illete dücar olmuş hastalığı cemî ağzasına nufus ettiği bir hasta farkına varmadan bir çok âdemede telvis eden kendi ehlin den bir kimseyi bu hastalığa kurban eden bir hasta aleyhil ceza.
Fakat her hastanın âdeten yahut izdıraben ihtiyaç duyduğu gibi Zikri geçen mesel hastada tabibe Haceti bedeniyyesini arz idup ilaç temin itmek için başvursa ve bil tevafuk bu tabib evvel zikri gecen tabib olsa buna ne büyük bahtiyarlık ne güzel saadet denir.
Lakin tedebbür edin ki bu hasta böyle bir tabibin indinde bütün müşkilatını arz itmeyip üstüne üstün ilaçları beğenmese, eleştirse huzurda tabibe kendi nefsine lazım gelen ilaçların kendi tayin ettiği şeylerin olduğunu Zikr etse bu meriz bu maraza mustehakmıdır? El cevap müstehaktır.