MURTAZA VE NAZİK ALET

Hatırlarsınız Murtaza İstanbul'a ilk geldiği zamanlar neler yaptı neler.Hatta lakabı yedi bela ya
kadar çıkmıştı. Murtaza'nın, o zamanlarda canını yaktığı kadir'le araları sonradan çok iyi olmuş
can ciğer,kuzu sarma arkadaş olmuşlardır.Bir gün Murtaza'nın Ankara da işi çıkmıştır.Gitmeden
önce arkadaşlarına
_Ben Ankara'ya gidiyorum bir ihtiyacı olan bir şey isteyen var mı ?
Kadir'in bir an gözleri parlar
_Murtaza sana zahmet olmaz sa bir paketim var bizim şirketin Ankara'ya ben getirecektim
madem sen gidiyorsun bizim şirketin Ulus ta bir şubesi var sana versem getirir misin?
_Getiririm tabi de neden kargoyla yollamıyorsun?
_Olmaz çok değerli ve bir o kadarda hassas bir alet.Bizim CNC makinelerinin en hassas parçası
muhakkak elden ve dikkatli gitmesi lazım.
_Tamam o zaman merak etme sen tam adresi ver getiririm.
Kutuyu güzelce hazırlayan kadir, üzerinde bir kağıtta adresi de verir.Kutuyu alan Murtaza Ertesi
günü Ankara ya gitmek üzere otogara gelir bineceği otobüsün önüne geldiğinde muavin paketi
bagaja koymak için hamle yaptığı sırada Murtaza
_Bırak bagaja koymayacağız yanımda gidecek içinde çok nazik bir alet var
der ve yerine oturur.Paketi de sıkı sıkı tutmaktadır yanında oturan yaşlı amca
_Oğlum o paketi yukarı koyda rahat rahat yolculuk et
_Olmaz bey ağbi paketteki çok nazik bir alettir öyle her yere konmaz
Artık Murtaza paketi hiç elinden bırakmadan molalarda yanına alır lavaboya giderken yanında
götürür böylece Ankara otogarına gelir.Kolları da iyice ağrımıştır ama ne yapsın alet çok nazik.
Oto gardan bir taksiye biner ve doğruca Ulus'ta ki adrese varır.Binadan içeri girer ve danışmaya İstanbul dan genel müdürlük ten bir bir paket getirdiğini söyler ve elindeki kağıdı
görevliye uzatır.Görevli bir kaç yere telefon ettikten sonra
_Bey efendi bu paket buraya değil bizim diğer şubeye verilecek siz oraya gidin lütfen
Murtaza çaresiz yeni adresi alır ve çıkar.Adrese şöyle bir bakar Gölbaşı hayda ,ne yapsın
karnı da acıkmıştır en iyisi bir yemek yiyeyim de öyle giderim der kendi kendine.Kalabalık Ulus
caddelerinde ilerlerken
_Aman yarabbim ne büyük bir sorumluluk böyle pahalı,son derce hassas,nazik bir alet ya başına bir şey gelirse ne derim o masrafın altından nasıl kalkarım paketin de ipi koptu kopacak
der ve paketi göğsüne doğru kaldırır çocuk taşır gibi pakette iyice ağırlaşmıştır kucağında.
Biri yanından geçerken şöyle bir omuz vurur Murtaza'ya
_Kardeşim yavaş
_Ne olmuş yavaş olmazsak ?
_Yahu alet var nazik bir alet...
_Şimdi senin aletinden...
Murtaza kendi kendine
''Adam sövse ne yaparım , kızıp suratıma iki tokat arsa karşılık veremem ,elimi bile kaldıramam
nihayetin de kucağımdaki alet çok nazik.''Artık yavrularını koruyan bir kartal gibi kolluyorum paketi ,inanın yedi tane kızım oldu hiç birisine bu kadar sarılmadım.Artık şu kalabalıktan bir
kurtulmam lazımdı ulus dolmuşlarına şöyle bir baktım mümkün değil o kalabalığa girip de sağlam çıkmam en iyisi bir taksiye bineyim dedim gelen ilk taksiyi durdurup bindim taksiye
_Nereye bey ağbi
_Kardeş şöyle yemek yiyebileceğim bir yere getir beni kalabalık olmayan bir yer olsun
_Tamam bey ağbi
Neyse bir lokantanın önünde durdu indim,girdim içeri oturdum bir masaya dikkatlice paketi de
masanın üzerine koydum garson geldi sipariş aldı tam dönecek gel sen koca pakete küttt
diye çarp
_Oğlum dikkat etsene ne var o pakette biliyor musun sen
_Pardon beyefendi özür dilerim
Öyle bağırmışım ki millet hep bana hatta pakete bakıyor ya şimdi biri değerli olduğunu anlarda
paketi çalmaya çalışırsa.Bir an önce şu paketten kurtulmalıdır.Acele ile yemeğini yedikten sonra tekrar bir taksiye biner ve verilen adrese gider.Artık kurtulacaktır bu nazik aletten,
girer binadan içeri, danışmaya durumu anlattıktan sonra varır paketi alacak kişinin yanına. İstanbul dan geldiğini paketi Kadir Bilir'in yolladığını söyler.Görevli memur az önce telefon geldiğini paketin asıl İzmir'e gideceğini bu yüzden geri getirmesi gerektiğini söyler.Artık kan
Murtaza'nın iyice beynine vurmuştur yorgunluk bir yandan sinir bir yandan çıkar dışarı.Epey
bir zaman harcamıştır zaten artık kendi işlerinin peşine gitmelidir.Elinde paket memleketinin
iki vekili üç müdür dolaşır,her yerde anlatmak zorunda kalır elindeki nazik aleti.Artık işleri bitmiş
İstanbul'a dönmüştür ilk işi arkadaşı Kadir'i bulmak olur , diğer arkadaşları ile birlikte Kadir
beklemektedir
_Al şu nazik ve değerli aletini canım çıktı koca Ankara da birde geri getirmek zorunda kaldım
Bütün arkadaşları kahkaha atmaktadır helede Kadir katıla katıla gülmektedir.Neler olduğunu
anlamaya çalışırken Kadir
_Murtaza aç paketi der
Murtaza bir anlam veremez olanlara bir yandan da merakla açar paketi.bir de ne görsün paketin içerisinde iki tane kaldırım taşı....Kadir
_Hatırlar mısın Beşiktaş ta kırmızı ışıkta bana yaptıklarını ödeştik şimdi.....