Ben sana;
“Gel beraber mükemmel bir çift olalım,
hiç ayrılmayalım,
herkes bizi kıskansın.”
demiyorum ki.
Gel diyorum beraber insanları boş vererek şarkı söyleyelim.
Dört dörtlük söyleyelim de demiyorum ki. Bilmediğimiz yerleri sallarız
Allah ne verdiyse.
Ben sana gel beraber yemek yapalım, mükemmel kekler pişirelim demiyorum ki. Mahvedelim edelim;
yemeği de mutfağı da.
Ama yiyelim yine de biz yaptık diye.
Sonra gel harika bir hayatımız olsun demiyorum ki.
Kavga edelim, ayrılalım.
Aşkı kuvvetlendiren ayrılıklar değil midir zaten?
İşte, olsun.
Sıkıcı bir beraberlik olmasın.
Kavga da olsun arada.
Beraber kitap okuyalım, kültürlü iki çift olalım demiyorum ki ben sana.
Gel diyorum, beğendiğimiz kitapları alalım kültürlü olmak mı?
Boş ver.
Zevkimize uygun okuyalım.
Sadece beraber okuyalım diyorum.
Sonra ben sana numaradan korku filmi izleyelim böylece bana sarıl,
romantik olur demiyorum ki.
Gel diyorum,
ya komik bir film izleyelim kahkahalarla eğlenelim.
Ya da hüzünlü bir filmle göz yaşlarına boğulalım.
İçimizden nasıl geliyorsa yani.
Sonra ben sana romantik akşam yemekleri yiyelim, sana çiçekler alırım,
öp beni demiyorum ki.
Gel diyorum, söyleyelim bir çiğ köfte, yiyelim beraber.
Sonra ben sana gel sinemaya gidelim, güzel filmler izleyelim, gezelim beraber demiyorum ki.
Gel diyorum, alalım formaları maça gidelim, bağıralım avazımız çıktığı kadar. Sonra ben sana karda güzel fotoğraflar çektirelim, kıskandıralım insanları demiyorum ki.
Gel diyorum al şu kar topunu fırlatalım beraber milletin kafasına.
Sonra diyorum gezelim kaykayla, basketbol maçı yapalım beraber.
Ben demiyorum ki sana;
Mükemmel bir çift olalım,
kusursuz, harika anlaşalım.
Benim istediğim gibi mükemmel kadın ol. Ben diyorum ki sana;
gel benimle hayatını yaşa.
Kimsen o ol,
değiştirme kendini, doğal olalım.
Ne istiyorsak onu yapalım.
Gel diyorum bak, söylüyorum.
Gel; boşverelim insanları, keyfimize bakalım, MUTLU OLALIM...