Göz damarlarımdan yapraklarım düşerse eğer,
Tutma n'ôlur...
Bırak aksın toprağa.
Göz damarlarımdan yapraklarım düşerse eğer,
Bakma n'ôlur...
Utanırım bu sezginlerden.
Eğer bedenimden dökülürse,
O esrârengiz çizgiler,
Bak n'ôlursun...
İçindedir sezgiler.
Eğer kahkaham bir deniz topraksa,
Ve benim denizim huzur bulduğum bir mekânsa,
Onları al getir n'ôlursun...
Tebessümüm gizlensin.
Ben dîvâne olmuş köleyim.
Köleler hiç söylenir mi?
Ben öyle bir deliyim.
Kurtar beni n'ôlursun...
Mîsal etrafta süzülen bir kuşum.
Kimin pençesindeyim?
Haber getir n'ôlursun...
Öleceğim, gökyüzü cennetindeyim.
Yalın ayak gezinirim de gören olmaz.
Söylenirim duyan olmaz.
Sen anla n'ôlursun...
Sürgün değilsin,
Çıkar beni bu diyardan.
Ey deniz ikliminde dönen kalbim!
Gölgeni hangi yaprağa gizledin?
Hangi karınca yuvasına dermansın?
N'ôlur söyle!
Seni oradan izleyeyim.
Yeryüzünde yabâniyim.
Yabâni olarak adlandırılmış bir çiçeğim.
Bilir misin, onlar derin ormanda yaşarlar.
Ben yaşayan bir yabâniyim.
N'ôlur anla beni...
İstiâze eyle bu denizimi.