NanoTeknoloji Nedir?
Teknoloji öylesine hızlı gelişiyor ki hızını kesmek mümkün değil. Gün geçtikçe insanların ihtiyaçları artıyor ve çeşitleniyor, bunun sonucunda karşımıza çok farklı teknolojiler çıkıyor. Nanoteknoloji de bunlardan birisi.
"Nano" kelimesi Yunanca’dan gelmektedir ve Türkçe karşılığı
"cüce"dir. Ayrıca bu kelime
"milyarda bir" anlamına gelmekte ve
"nanometre" de metrenin milyarda birine tekabül etmektedir. Teknolojinin bugün ulaştığı noktayı anlamak için oldukça uygun bir uzunluk ölçüsüdür.
Nanoteknoloji, mevcut atomların üzerine farklı atomlar koyarak veya moleküllerin yapısını değiştirerek yeni maddeler ortaya çıkarmayı hedefleyen yeni bir teknoloji alanıdır. Bu amaç doğrultusunda hayatımızın bazı alanlarına temas edebilmeyi de başarmıştır. Nanoteknolojinin halihazırda kullanım alanları şunlardır: Malzeme ve imalat sektörü, nano elektronik ve bilgisayar teknolojileri, tıp ve sağlık, havacılık ve uzay araştırmaları, çevre ve enerji, biyoteknoloji ve tarım. Örnek verecek olursak, bugün nanoteknoloji hepimizin kullandığı bilgisayar ve telefonlarda yerini almış durumda. Ayrıca LG firması bir ilke imza atarak nanoteknolojinin kendini yenileme özelliğini ürettiği bir telefonunda test etmiştir. Tekstil alanında ise kesilmeyen, delinmeyen, su geçirmeyen, ateşle yanmayan giysiler üretilmektedir. Askeri giysiler ve teçhizatlarda da kullanılan bu teknoloji, askerlere hareket kolaylığı sağlaması açısından oldukça önemlidir. Bu tarz gelişmeler bir yana dursun, nanoteknolojinin en önemli ayağı sağlık ve tıp alanıdır.
Kendi kendini yenilemesi sayesinde canlı hücrelerindeki yenilenme sorunlarını ortadan kaldırarak hayati bir öneme sahip olacak gibi görünüyor.
Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de nanoteknoloji üzerine çalışan pek çok kuruluş vardır. Nanoteknoloji ile insanlar yakın gelecekte pek çok şey üretmeyi hedefliyor. Nanoteknoloji gelecekte belki de hayatımızın her alanına girecek ve şu an hayal bile edemeyeceğimiz bir biçimde yaşayacağız. Modern dünyada pek çok insan teknolojik gelişmelere pozitif anlamlar yüklese de, aslında kendimizi her geçen gün doğallıktan uzaklaştırdığımız da yadsınamaz bir gerçek.