Ayrıldık dediğimizden sonra
O günden sonra seni sadece iki kez gördüm
İlki rüyamdaydı,
Kar gibi bembeyaz elbiseler içinde
Bir nehrin kenarında bana bakıyordun
Bakışlarında hem şefkat hem nefret,
Hem gurur, hem utanç, hem korku, hem aşk vardı
Yavaş ama emin adımlarla nehrin içine yürüdün
Bedenin dalgalar arasında kaybolurken
Ben titreyerek ve tek bir adım atamadan
Olduğum yerde beyazın yok oluşunu izliyordum.
Rüyanın işaret olduğunu nereden bilebilirdim
Aradan tam bir yıl geçti, ikinci rüyamda
Gezinirken tesadüfen uçurumdan nehre uçmuş
Bembeyaz bir araba gördüm
O insan karmaşasının içinde
Bembeyaz elbiseler içinde seni gördüm
O an kör olup, görmemek için neler vermezdim
Gözlerin bir daha hiç açılmamak üzere kapanmıştı
Kanlar içindeki beyaz elbisene yaklaşarak
Bembeyaz tenine son bir kez sarıldım.
O gün o kadar çok ağladım ki
Gözyaşlarımı tüketmişim gibi
Sonra tek bir gözyaşına hasret kaldım
Seni beyaz kefen içinde sonsuzluğa uğurlarken
İşte o an beyazdan nefret ettim
Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu
Birinciliği beyaza verdiler sevgili.