Ruhaniydi insan...
Varlığa tamah etmeden,
Kendini yerle bir etmeden önce...
Sese bile şifa eklerdi yaradan,
Doyumsuzluğu biz keşfetmeden.
.
Akıp giden pınarlar hepimizindi...
Kirletmek yoktu eskiden...
Kirlenmiş ruhlarımızı keşfetmeseydik
Neler görecektik gönül eliylen.
.
Yosunu, mühür...
Işığı, süzülür...
Toprağa düşen her tohum,
Salınarak büyürdü...
.
Kırılmazdı yamalı elbiseler giyenler.
Tırnakta oje mi görsün özler.
Birde dini alet edip yaşama
Hak yemezdi kimseler...
.
İnsan bu gafil fani,
Soyunu sopunu bilmez paradır derdi...
Dilinde yalan yanlış kelimeler,
Gençlerinde zehir utanmaz şeyler!
.
Sokak ortasında satılıyor artık meynetsizler.
Dur diyen yok...
Varmış gibi görünen zihniyetler,
Bundan da çoluğuna çocuğuna rızık götürürmüş.
Kirlenmiş kalpler!
.
Bedeni yamalı insanlar şehri burası,
Beyni yamalı...
Yaradanın ilk emrini anlamayacak derecede kirli eller, gözler ve sözler...
.
Birileri doğruyu söyleyince, ne yapsın gafiller,
Anlamak da öze bağlıdır.
Kirlenmiş ruhlar söyle neylesin, neyler?
.
Güneşin ışığında gözlerini kamaştır.
Karıncalara, börtü böceğe...
Kedilere, köpeklere...
Özellikle kuşları da es geçme...
Paylaş nimetini severek onları...
Bir buğday tanesi kadar verdiklerin...
Bin olur döner ellerine...
Sen söylenenlerle büyüme çocuk...
Eğit kendini nefsinde!
Her fazlanın da bir sorgusu olacak!
Bilerek öğren, öğrendikçe bilgini paylaş...
Herşey yok olur bu evrende...
Ama iyi insanların bilgileri silinmemeli gezende ????