Küçücük adımlarla,
Yüzümde ilk günün heyecanı,
Sırtımda, kendimden büyük bir çanta,
Okul koridorlarında düşe kalka.
İşte böyle başlamıştı, sana yolculuğum.
Ben korkuyordum,
Sen elimden tutuyordun.
Ben ağlıyordum,
Sen, akan gözyaşlarımı siliyordun.
Ben annemi istiyordum,
Sen, “kızım” diyordun, “oğlum” diyordun.
Şimdi düşünüyorum da
Bu kadar sabırlı olmayı nasıl başarıyordun?
Acemi bir çırağın tornayı kavradığı gibi
Kavrarken kalemi minik ellerim,
Yanımda yine sen vardın.
Bir de anne şefkatiyle, bana güven veren sesin.
Sınıfa girince, “günaydın”la başlardın söze,
Günü aydın yapan, hayatı hoş kılan,
Sendin aslında.
Bizi ışığınla aydınlatan,
Bir çocuk masumluğunda,
Kırılan kalplerimizi onaran.
Yara alan düşlerimizi saran,
Sendin öğretmenim.
Bazen annem olup bakardın,
Bazen babam gibi kokardın.
Her şeyimizde biraz sen vardın.
Millet derdin, memleket derdin,
Bize göre millet de, memleket de sendin.
Geçmişinizi bilin derdin, ülkenizi sevin
Bekçisi olun iyiliğin güzelliğin.
Sen Ata’nın izinde,
Biz senin peşinde.
Öğrendik öğretmenim,
Şimdi her şeyi öğrendik.
Memleketin ne demek olduğunu,
Bilginin esareti kovduğunu.
Bugünümüzü, dünümüzü,
Yolumuzu, yönümüzü,
Karşımızda duranlara,
Söyleyecek sözümüzü,
Öğrendik öğretmenim.